39,5851$% -0.32
45,6681€% -0.99
53,6762£% -0.71
4.322,05%1,03
3.427,88%1,36
9.311,88%-2,19
15 Haziran 2025 Pazar
Kayseri’nin Hisarcık beldesinde bulunan Eskihan Kahvaltı Evi, son dönemde sosyal medyada yankı uyandıran ciddi iddialarla gündeme geldi. Misafirperverlikten uzak işletme politikası, hijyen koşullarındaki eksiklikler ve vicdanları yaralayan hayvan uygulamaları kamuoyunun tepkisini çekti.
Yurt dışında yaşayan Türk vatandaşlarının memleketlerine olan özlemini fırsata çevirmek isteyen bazı işletmeler arasında olduğu iddia edilen Eskihan Kahvaltı Evi, gurbetçi müşterilere uyguladığı yüksek fiyatlar nedeniyle eleştirilerin hedefi oldu. Aynı kahvaltı menüsünün, bölge halkına daha uygun fiyata sunulurken, gurbetçilere iki katı fiyatla verildiği ileri sürülüyor.
Kahvaltı masasında sunulan ürünlerin tazelikten uzak, bazı peynir ve zeytinlerin küflenmiş olduğu yönündeki müşteri yorumları, işletmenin gıda güvenliği konusunda ciddi eksikleri olduğunu ortaya koyuyor. Ayrıca, bazı ziyaretçilerin mide rahatsızlığı şikayetinde bulunması, hijyen kurallarının yeterince uygulanmadığına işaret ediyor.
İşletmenin hemen yanında bulunan ve yıllardır bakım görmediği öne sürülen yüksek voltajlı elektrik trafosu da başka bir endişe kaynağı. Patlama ihtimali taşıyan bu trafonun kahvaltı masalarına yalnızca birkaç metre uzaklıkta bulunması, özellikle çocuklu aileler için büyük bir güvenlik tehdidi oluşturuyor.
Ziyaretçileri eğlendirme amacıyla yakalanarak küçük bir kafese kapatılan bir sincabın görüntüleri, sosyal medyada kısa sürede viral oldu. Tepkiler üzerine harekete geçen Kayseri Hayvan Hakları Koruma Derneği ve zabıta ekipleri, sincabı kurtararak doğal yaşam alanına geri saldı. Bu olay, “doğa dostu işletme” söylemlerinin ardında yatan gerçekleri sorgulatmaya başladı.
Bütün bu yaşananlara rağmen bazı sosyal medya fenomenlerinin bu işletmede çektiği sponsorlu içerikler hâlâ yayında. Olaylara sessiz kalan bu kişiler, reklam karşılığında takipçilerini yanıltmakla suçlanıyor. Takipçilerin güvenini kazanan isimlerin, etik dışı olaylara göz yumması, içerik üreticiliğinin sorumluluğu açısından tartışma yaratıyor.
Hisarcık’taki bu işletmeyle ilgili ortaya atılan iddialar; sadece tüketici mağduriyeti değil, aynı zamanda kamu sağlığı, çevre etiği ve hayvan hakları açısından da alarm veriyor. Gerekli denetimlerin yapılması, kamuoyunun şeffaf bir şekilde bilgilendirilmesi ve bu tarz uygulamalara son verilmesi gerekiyor.
Tatil, huzur ve lezzet arayanların hayal kırıklığına uğradığı bu işletme, sosyal medyada ‘turistik maske’yle örtülen karanlık bir yüz mü taşıyor? Cevabı yetkililerin ve vicdan sahibi kamuoyunun vicdanına bırakıyoruz.
Hisarcık Şubesi Üzerinden Temin Edilen Gıdaların Müşterilere Sunulduğu Öne Sürülüyor
Kayseri’nin Melikgazi ilçesine bağlı Hisarcık Mahallesi’nde faaliyet gösteren Eskihan Kahvaltı Evi, gıda güvenliğini ilgilendiren ciddi bir iddiayla kamuoyunun gündemine geldi. Yerel kaynaklardan edinilen bilgilere göre, işletmenin aynı bölgede faaliyet gösteren Şok Market’in Hisarcık şubesinden son kullanma tarihi geçmiş gıda ürünlerini indirimli şekilde temin ettiği ve bu ürünleri kahvaltı servisi kapsamında müşterilere sunduğu öne sürülüyor.
İddiaların doğruluğu halinde, hem gıda mevzuatı hem de tüketici hakları açısından çok ciddi hukuki sonuçlar doğabilir. Bu durum, özellikle 5996 sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu kapsamında açıkça suç teşkil etmektedir.
İlgili Mevzuat:
Konu hakkında bilgi sahibi olan bazı vatandaşların, durumu ALO 174 Gıda Hattı ve ALO 184 Sağlık Hattı üzerinden yetkili kurumlara bildirdiği öğrenildi. Bu ihbarlar doğrultusunda, Kayseri İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ile Kayseri İl Sağlık Müdürlüğü ekiplerinin bölgedeki işletmede denetim başlatması bekleniyor.
Yetkililer, şüpheli durumlarda gıda numunesi alınarak laboratuvar ortamında analiz yapılacağını ve sonuçlara göre hem idari hem de cezai yaptırımların uygulanabileceğini belirtti.
İddiaların merkezinde yer alan Şok Market’in Hisarcık şubesi ile ilgili de inceleme başlatılabilir. Çünkü gıda zincirinde, yalnızca son kullanıcı değil, ürünün satış ve dağıtım aşamasındaki tüm işletmeler de sorumluluk taşımaktadır. Bu kapsamda marketin, tarihi geçmiş ürünleri raflardan zamanında kaldırmaması veya farklı amaçlarla elden çıkarması, gıda güvenliği kurallarına aykırıdır.
Kamuoyunun tepkisini çeken bu iddialarla ilgili olarak, haberin yayına hazırlandığı saate kadar Eskihan Kahvaltı Evi yetkililerinden herhangi bir resmi açıklama gelmedi. İşletmenin, hem halk sağlığı hem de marka itibarı açısından hızla kamuoyunu bilgilendirmesi bekleniyor.
Gıda mühendisleri ve sağlık uzmanları, son kullanma tarihi geçmiş ürünlerin tüketilmesinin ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceği konusunda uyarıda bulunuyor. Bu tür ürünlerde bozulma başlamış olabileceği için, özellikle çocuklar, yaşlılar ve bağışıklık sistemi zayıf bireyler için hayati tehlike oluşturabilir.
Kayseri İl Sağlık Müdürlüğü ve Tarım İl Müdürlüğü’nün kısa süre içinde söz konusu işletme ve tedarikçi market üzerinde denetim başlatması ve halk sağlığını tehdit eden unsurların tespiti halinde yasal süreci başlatması bekleniyor.
HİSARCIK ESKİHAN KAHVALTI EVİ’NİN BAHÇESİNDEKİ ELEKTRİK TRAFOSU CAN GÜVENLİĞİNİ TEHDİT EDİYOR!**
Kayseri’nin Melikgazi ilçesi Hisarcık Mahallesi’nde hizmet veren Eskihan Kahvaltı Evi’nin bahçesinde bulunan yüksek gerilimli elektrik trafosu, halk sağlığı ve can güvenliği açısından ciddi tehdit oluşturmaya devam ediyor. Yaz aylarının gelmesiyle birlikte sıcaklıkların artması, trafoların aşırı ısınarak patlama riski taşımasını gündeme getirirken; uzmanlar tarafından yıllardır dile getirilen elektromanyetik alan kaynaklı kanserojen etkiler de göz ardı ediliyor.
Söz konusu trafonun, işletme bahçesinin tam ortasında yer alması ve etrafına masalar yerleştirilerek müşteri ağırlanması, sadece etik değil hukuki açıdan da açıkça yasaya aykırı. Buna rağmen Melikgazi Belediyesi, yapılan başvurulara ve şikâyetlere rağmen bugüne dek herhangi bir işlem yapmadı. Müşteri oturma alanlarının trafoya neredeyse birkaç metre mesafede olması, ciddi bir idari ve cezai sorumluluğu beraberinde getiriyor.
Elektrik Kuvvetli Akım Tesisleri Yönetmeliği’nin 37. Maddesi uyarınca, yüksek gerilimli enerji nakil hatları ve trafoların çevresinde en az 100 metre güvenlik mesafesi bulunmalıdır. Bu alanlar içerisinde:
Ayrıca 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’na göre işverenler ve ilgili idareler, çalışanlar ve müşteriler dahil herkesin güvenliğini sağlamakla yükümlüdür. Bu tür yapılardan yayılan elektromanyetik alanların, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından potansiyel kanserojen olarak sınıflandırıldığı da bilimsel olarak belgelenmiştir.
İşletmeye gelen vatandaşlar, “Burası su kuyusu” denilerek yanıltıldıklarını ifade ediyor. Ancak yapılan gözlemlerde yapının açıkça bir elektrik trafosu olduğu görülüyor. Yetkililer, halkı bilinçlendirmek ve gerekli güvenlik önlemlerini almak yerine durumu örtbas etmeye çalışıyor.
Melikgazi Belediyesi, yapılan tüm uyarılara ve başvurulara rağmen söz konusu alanda masa kaldırma veya trafoyu izole etme gibi herhangi bir önlem almamış, görev ihmali içerisinde bulunmuştur. Kamuoyunun sağlığı tehlikeye atılırken belediye bu durumu “görmezden gelme” yolunu seçmiştir.
Olası bir kaza, patlama veya uzun vadeli sağlık problemi durumunda, hukuken sorumlu makamın Melikgazi Belediyesi olacağı açıktır.
Hisarcık halkı ve Eskihan Kahvaltı Evi çevresinde yaşayan vatandaşlar, acil olarak:
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, İzmir’in efsane başkanlarından İzmir Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı merhum Ahmet Piriştina’yı vefatının 21. yılında kabri başında andı. Ahmet Piriştina’nın Türkiye’ye örnek bir belediye başkanı olduğunu belirten Başkan Tugay, “Yaptığı hizmetler bugün hala insanların hayatını kolaylaştırdığı için şehrimizde varlığını devam ettiriyor. Biz de onun bıraktığı mirası taşımaya, onun bize bıraktığı bayrağı daha ileriye götürmeye çalışıyoruz” dedi.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevini yürütürken 15 Haziran 2004’te hayatını kaybeden Ahmet Piriştina, vefatının 21. yılında anıldı. Aşağı Narlıdere Mezarlığı’nda yapılan anma törenine İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, Ahmet Piriştina’nın oğlu Buca Belediyesi eski Başkanı Levent Piriştina ve eşi Ahu Piriştina, Ahmet Piriştina’nın ablası Mergim Gülmen, yeğeni Aylin Başeğmez, İzmir Büyükşehir Belediyesi CHP Grup Başkan Vekili Altan İnanç, Karabağlar Belediye Başkanı Helil Kınay ile Ahmet Piriştina’nın yakınları ve İzmirli yurttaşlar katıldı. Duaların okunduğu anma töreninde, merhum Ahmet Piriştina ve geçen yıl hayatını kaybeden merhum eşi Mine Piriştina’nın kabrine karanfil bırakıldı.
“Türkiye’ye örnek bir belediye başkanı oldu”
Başkan Tugay, “Bugün Ahmet Piriştina Başkanımızı kaybetmemizin üzerinden 21 yıl geçti. 21 yıl sonra onu yeni kaybetmiş gibi hatırlıyoruz, seviyoruz, kalbimizde yaşıyor. İzmir’e yaptığı hizmetleri elbette ki unutmak mümkün değil. O gün yaptığı hizmetler bugün hala insanların hayatını kolaylaştırdığı için şehrimizde varlığını devam ettiriyor. Biz de onun bıraktığı mirası taşımaya, onun bize bıraktığı bayrağı daha ileriye götürmeye çalışıyoruz. Onun için mücadele ediyoruz ama bizi bugün buraya getiren şey belki şehre yaptığı hizmetlerden daha çok bu şehrin her insanına bir akrabası, bir büyüğü, kardeşi gibi davranmış olması. Oradaki samimiyeti, içtenliği, o mütevazı duruşu ile beraber çocuklarla çocuk, yaşlılarla yaşlı olması, herkesin ailesinden bir birey gibi yaşaması ve o şekilde kendini sevdirmesiydi. O yönüyle hepimize örnek oldu. Aslında tüm Türkiye’ye örnek bir belediye başkanı oldu. Yeri hiçbir zaman doldurulamadı. Bundan sonra da doldurulabileceğini düşünmüyorum. Ahmet Piriştina çok özel bir insandı” diye konuştu.
“İzmir’in efsane başkanı olarak hatırlanacak”
Piriştina’nın eşi Mine Piriştina’ya da rahmet dileyen Başkan Tugay, “Geçen yıl çok sevdiği eşini de ne yazık ki kaybettik. Yüreğimizde sevgilerini ve anılarını her zaman taşıyacağımızı tekrar ifade ederek önce ailesine başsağlığı diliyorum. Acılarını acılarımız olarak bilmelerini söylemek isterim ama inanıyorum; huzur içinde uyuyorlar. Mekânları cennet olsun. Biz yaşadığımız sürece onlar da bizimle birlikte yaşamaya devam edecek. Bizden sonraki nesillerde de her zaman İzmir’in efsane başkanı olarak hatırlanacağına hiçbir şüphem yok. Allah rahmet eylesin, onun da sizlerin de Babalar Günü’nüz kutlu olsun” ifadelerini kullandı.
“Allah çocukları babasız bırakmasın”
Ahmet Piriştina’nın oğlu Levent Piriştina ise “20 yıl önce de buradaydık. Acımıza, özlemimize ortak olduk. Geçen sene de annemi yanına uğurladık. Bunlar tarifi çok mümkün olmayan acılar. Geçen hafta çok vahim bir olay yaşadık. Gencecik, tertemiz yürekli, güler yüzlü, mertçe halkı için mücadele eden bir dost kaybettik. Ona da bu vesileyle Allah’tan rahmet diliyorum. Ailesine sabırlar diliyorum. Onları çok iyi anlıyoruz. Öyle insanları o gün de yalnız bırakmadınız, 21 yıl sonra bizleri de yalnız bırakmıyorsunuz. Sizleri görmek bizlere kuvvet verdi. Hepinize minnettarız. Buradaki tüm babaların Babalar Günü’nü kutluyorum. Allah çocukları babasız bırakmasın, iyi ki varsınız” sözlerine yer verdi.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
Sürdürülebilir tüketimi desteklemek ve ekonomik avantaj sağlamak amacıyla iyi durumdaki ikinci el ürünlerin alıcısıyla buluştuğu “YenidenFest” Bakırköy’de kapılarını açtı. İlk gününde yoğun ilgiyle karşılaşan festivalde kurulan 100 tezgahta satıcılar, oyuncaktan kıyafete, çantadan süs eşyasına, ayakkabıdan ev eşyasına kadar çeşit çeşit ürünlerini sergiledi. Festivale katılan Bakırköy Belediye Başkanı Doç. Dr. Ayşegül Ovalıoğlu, “Çevre dostu bir anlayışla, toplumsal dayanışmayı ve yerel ekonomiyi güçlendireceğiz” dedi.
Bakırköy Belediyesi sürdürülebilir tüketimi desteklemek, ekonomik avantaj sağlamak, toplumsal dayanışmayı ve yerel ekonomiyi güçlendirmek amacıyla harekete geçerek sürdürülebilir alışveriş festivalini hayata geçirdi. Bakırköy Belediyesi Ana Hizmet Binası yerleşkesinde “Keşfet, tasarruf et, yeniden kullan” sloganıyla hayata geçirilen “YenidenFest” ile hem iyi durumdaki ürünlerin çöpe gitmesi engellenerek ekonomik bir değere dönüşümü sağlandı hem de bireyler paylaşım ekonomisine teşvik edildi.
100 TEZGAH ONLARCA ÜRÜN
Festival alanında 100 tezgah kurulurken bilinçli tüketiciler, oyuncaktan kıyafete, çantadan süs eşyasına, ayakkabıdan ev eşyasına kadar çeşit çeşit ürünlerini yeni sahipleriyle buluşturdu. Festival alanını ziyaret eden Bakırköy Belediye Başkanı Doç. Dr. Ayşegül Ovalıoğlu, sürdürülebilir bir yaşam için çalışmalarına devam edeceklerini belirtti. İki gün boyunca devam eden festivale vatandaşlar yoğun ilgi gösterdi. Çocuklar için oluşturulan oyun alanı ise eğlenceli görüntülere sahne oldu.
“YEREL EKONOMİYİ VE DAYANIŞMAYI GÜÇLENDİRİYORUZ”
Festival hakkında konuşan Bakırköy Belediye Başkanı Doç. Dr. Ayşegül Ovalıoğlu, “Hem çevresel hem de ekonomik anlamda umut veren bu festivalle birlikte, paylaşım ekonomisinin gücünü gösteriyoruz. Sürdürülebilir yaşam bir seçenek değil, ortak sorumluluğumuz. Vatandaşlar burada sadece ihtiyaçlarını uygun maliyetlerle karşılamakla kalmıyor, aynı zamanda toplumsal bir bilincin parçası oluyor. Bu tür etkinliklerle hem ekonomik döngüyü yerelde güçlendiriyoruz hem de komşuluk ilişkilerini canlı tutuyoruz. Çevreye duyarlı, adil ve katılımcı bir kent için çalışmayı sürdüreceğiz. Bakırköy, dayanışmanın ve dönüşümün öncüsü olmaya devam edecek” dedi.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
Avrupa’daki en köklü Türk sinema etkinliklerinden biri olan Uluslararası Frankfurt Türk Film Festivali, 25. yılına özel anlam yüklü bir açılış töreniyle başladı. Kültürlerarası diyaloğun ve sinema sanatının ortak hafızası haline gelen festival, bu yıl da sanatçıları, sinemaseverleri ve iki ülke toplumlarını bir araya getirdi.
Frankfurt Büyükşehir Belediyesi’nin destekleri, T.C. Frankfurt Başkonsolosluğu’nun himayesi ve çok sayıda sponsorun katkısıyla düzenlenen festivalin açılış gecesi, sinemanın sektöründen çok sayıda kıymetli ismi ağırladı.
Etkinliğin sunuculuğunu Türkçe olarak Gökhan Mumcu, Almanca olarak ise Ebru Susur üstlendi. Sunucular, gecenin açılışında duygusal ve güçlü ifadelerle konukları selamladı:
“Bugün burada yalnızca bir festivali değil, aynı zamanda 25 yıllık bir emeği, birikimi ve kültürler arası kurulan bir köprüyü kutluyoruz. Sinema; sınırları aşan, dilleri ve kalpleri birleştiren evrensel bir dildir.”
İlk konuşmayı, festivalin kurucusu ve Başkanı Sn. Hüseyin Sıtkı yaptı.
“Böylesine bir festival kendiliğinden ortaya çıkmaz. Bu yüzden bugün perde arkasında büyük bir tutkuyla, sabırla ve yaratıcılıkla çalışan tüm ekip arkadaşlarıma yürekten teşekkür ediyorum.
Özellikle Türkiye koordinatörümüz Serap Gedik’e ve Türkiye ekibimiz Mahiye Sabuncuoğlu ve Caner Ural’a, Frankfurt Ekibimizde ise Mustafa Küçük, Derya Üçek, Songül Bilhan, Nebahat Gündaş, Lale Heilmann, Sinem Demir, Eray Güçlü, Erhan Eren… Siz olmasaydınız bu festival olmazdı. Emekleriniz, inancınız ve özveriniz için teşekkür ederim.
Ayrıca bizlere yıllardır destek veren kurumlara da gönül borcumuz var:
• Frankfurt Belediyesi’ne, • Hessen Eyaleti’ne, • Hessen Bilim ve Kültür Bakanlığı’na, • Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı’na…
Ve tabii ki zamanını, enerjisini ve sevgisini bu festivale adayan herkese, bizleri yıllardır yalnız bırakmayan izleyicilerimize, ve bugün aramıza ilk kez katılanlara:
Kim bilir, belki sizin için de bugün Türk sinemasıyla yeni bir bağın başlangıcı olur.
Bu festival sadece bir kültür etkinliği değil , bir hafıza mekânı, bir buluşma alanı, bir ortak gelecek hayalidir. Gelin, sinemayla ördüğümüz 25 yıllık birikimi, kültürlerarası diyaloğu ve çoğulcu sesi birlikte kutlayalım. Yalnızca beyazperdedeki hikâyeleri değil, bizi bir araya getiren güveni ve birlikte başarmanın gücünü de. Herkese çok teşekkürler…“
Festivalin bu uzun yolculuğunda her zaman destek veren T.C. Frankfurt Başkonsolosluğu adına Sn. Nagihan İlknur Akdevelioğlu sahneye çıktı.
“Değerli konuklar,
Festivalin 25. yılında Türkiye Cumhuriyeti Frankfurt Başkonsolosu olarak aranızda olmaktan büyük mutluluk duyuyorum. Kültürümüzün uluslararası alanda doğru bir şekilde temsil edilmesi son derece önemli ve bu anlamda 25 yıldır büyük bir özveriyle emek veren Sayın Hüseyin Sıtkı’yı ve tüm ekibi gönülden tebrik ediyorum.
Türk sinemasının dünya çapında artan etkisi, dizilerimizin yurt dışında gördüğü ilgi, ülkemizin tanıtımı açısından büyük değer taşıyor. Bugün onur ödülünü alan değerli yönetmen Biket İlhan ve usta oyuncu Şerif Sezer’in başarıları da Türk kadınının sanattaki gücünü ortaya koyuyor. Festivalin sürdürülebilirliği için verilen tüm destekler kıymetli; bu vesileyle sponsorlarımıza da teşekkür ediyorum.”
Ardından, festivalin destekçileri arasında yer alan Frankfurt Büyükşehir Belediye Başkanı Sn. Mike Josef, Türk sinemasının Avrupa’daki temsiline dair görüşlerini paylaştı.
“Frankfurt Belediye Başkanı olarak, bu yıl dönümünde Türk Film Festivali’nin himayesini üstlenmekten ve sizlerle birlikte sinemayı ve kültürlerarası diyaloğu kutlamaktan onur duyuyorum. Festival, Frankfurt’un kültürel yaşamının ayrılmaz bir parçası olup, Kültür Dairesi tarafından desteklenmektedir.
25. Uluslararası Frankfurt Türk Film Festivali’ne başarılar diliyor, siz değerli konuklara ilham verici ve düşündürücü sinema günleri temenni ediyorum. Açılış filmi “CHORDS OF CHANGE”, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Atatürk’ün döneminde geçiyor ve sanat ile kültürün çoğu zaman siyasi bir bağlamı olduğunu gösteriyor. Tam da bu dönemde demokrasi tarihine eğilmek büyük önem taşıyor.
Festival Direktörü Hüseyin Sıtk’ya, özverili ekibine ve gönüllü destekçilerine en içten teşekkürlerimi sunuyorum. Onların bitmeyen çabaları ve tutkuları olmadan bu festival mümkün olmazdı. Festivalin gelecekte de Frankfurt’u daha renkli, daha canlı ve daha yaşanabilir bir şehir haline getirmeye katkıda bulunmasını diliyorum.“
Festivalin uzun yıllardır medya görünürlüğüne katkı sağlayan basın mensuplarına ve destekçilerine teşekkür plaketleri takdim edildi. Ayrıca festivalin Türkiye Koordinatörlüğünü 18 yıldır sürdüren, yapımcı-yönetmen Serap Gedik, “Emek Ödülü” ile onurlandırıldı.
Gecede, 2021 yılında kaybettiğimiz usta sanatçı Rasim Öztekin adına ailesine “Vefa Ödülü” sunuldu. Ödülü kızı Pelin Öztekin teslim aldı. Öztekin, ödülü alırken duygulu anlar yaşadı.
“Bu, babam adına aldığım ikinci ödül. İlkini aldığımda hayattaydı… Şimdi ise bambaşka duygular içindeyim. Herkese yürekten teşekkür ederim.”
Bu yıl Festivalin geleneksel “Onur Ödülleri” sinemaya gönül vermiş dört usta isme takdim edildi:
Ödüle layık görülen sanatçılar, festivallerin kendileri için ortak bir buluşma zemini olduğunu ifade ederek coşkuyla ‘Yaşasın sinema!’ diye seslendiler.
Her bir sanatçının kısa video biyografileri gösterildikten sonra, ödülleri sahnede takdim edildi.
Gecenin özel konuklarından biri de, açılış filmi “Bir Cumhuriyet Şarkısı”nın başrol oyuncusu Salih Bademci oldu. Sanatçıya, festival yönetimi tarafından teşekkür plaketi sunuldu.
“Bir festivali 25 yıl sürdürüp bugünlere getirmek çok zor bir iş. Bu yüzden emeği geçen herkese başta bufikri hayata geçiren Festival başkanı Hüseyin Sıtkı’ya minnet ve şükranlarımı belirtmek isterim.”
Açılış programı, Cumhuriyet’in 100. yılına ithafen çekilen “Bir Cumhuriyet Şarkısı” filmiyle sona erdi. Gösterim öncesinde ödül alan tüm sanatçılar sahneye davet edilerek toplu fotoğraf çekimi gerçekleştirildi.
25 yıl önce yalnızca 8 filmle yola çıkan festival, bugün Avrupa’daki en itibarlı Türk sinema buluşmalarından biri haline geldi. Festival, gösterimler, paneller ve yan etkinliklerle 18 Haziran’a kadar Frankfurt’ta sinema tutkunlarını ağırlamaya devam edecek.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
Kemer Belediye Başkanı Necati Topaloğlu’nun girişimleriyle Kemer’in ilk turizmcilerinden hayırsever iş insanı Orduvar Akman ve eşi Ülker Akman tarafından yaptırılan Kemer Belediyesi Ülker-Orduvar Akman Kreş ve Gündüz Bakımevi’nin öğretmen ve öğrencileri, velilerin de katılımıyla piknikte bir araya geldi.
Kemer Belediyesi Kındılçeşme Günübirlik Piknik Alanı ve Kır Düğün Bahçesi’nde düzenlenen piknikte güzel havanın tadını çıkaran geleceğin teminatı minik öğrenciler, çeşitli oyunlar oynayarak güzel vakit geçirdi.
Geleneksel hale gelen ve her eğitim öğretim yılının sonunda piknikte bir araya gelen öğretmen ve öğrenciler, velilerin kendi elleriyle yaptığı birbirinden lezzetli ürünleri tattı.
Okul müdürü Oya Aslantaş, yıl boyunca yaşadıkları tatlı yorgunlukları piknikle giderdiklerini belirterek, pikniğin düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür ettiğini söyledi.
Piknikte, öğretmen, öğrenciler ve aileleri bol bol hatıra fotoğrafı çektirdi.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
Osmangazi Belediyesi, Türkiye’de bir ilki gerçekleştirerek 10-12 yaş gurubundaki kız çocuklarını Mini Voleybol Şenliğinde bir araya getirdi. 3 gün süren şenlikte bin 500 kız çocuğu hem spor yaptı hem de doyasıya eğlendi.
Osmangazi Belediyesi’nin Bursa Voleybol İl Temsilciliği ile birlikte düzenlediği Mini Voleybol Şenliği sona erdi. Sukaypark Tesisleri’nde kurulan mini voleybol sahalarında 3 gün boyunca gerçekleştirilen Mini Voleybol Şenliği’ne 2013-2014 ve 2015 doğumlu kız çocuklarından oluşan 132 takım katıldı. Kıyasıya mücadelelerin yaşandığı turnuvanın kazananı ise voleybola gönül veren 1500 kız çocuğu oldu. Mini Voleybol Şenliği’ne katılan sporcuların tamamı madalya ile ödüllendirildi. Turnuvaya katılarak hem spor yapma hem de unutulmaz anlar yaşama fırsatı bulan genç sporculara madalyaları, Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın ve eşi Nadire Aydın tarafından takdim edildi.
Osmangazi’de çocukları sporla buluşturmaya devam ettiklerini ifade eden Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, “10-12 yaş arasındaki kız çocuklarımız için Mini Voleybol Şenliği düzenledik. 12 tane mini voleybol sahası oluşturduk. 3 gün boyunca çocuklarımız burada voleybol maçları oynadı. 1500 kız çocuğumuz, spor yaparak eğlenme fırsatı buldu. Bu tür organizasyonlarımız devam edecek. Daha güzel bir Osmangazi için çalışmaya devam edeceğiz” dedi.
Turnuvaya katılan çocuklar ve aileleri, bu güzel organizasyon ile kendilerini buluşturan Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın’a teşekkür etti
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı