38,5108$% 0.05
44,1088€% 0.24
51,6796£% -0.1
4.123,48%0,45
3.316,04%-0,03
9.224,84%-0,88
17 Nisan 2025 Perşembe
Son dönemde birçok vatandaş, “Collecturk Alacak Yönetimi” ve “ATB Hukuk” imzasıyla cep telefonlarına gelen borç bildirim mesajları nedeniyle tedirgin. Bu mesajlarda, çoğu zaman 10 ila 15 yıl öncesine ait olduğu belirtilen eski borçlar nedeniyle yasal işlem başlatılacağı, haciz uygulanacağı veya icra takibine gidileceği ifade ediliyor. Ancak bu tür mesajlar hem hukuki hem de etik açıdan ciddi soru işaretleri doğuruyor.
Collecturk ve ATB Hukuk’tan Gelen Borç Mesajlarına Dikkat: 3 Yılı Aşkın Vadesi Geçmiş Alacaklar Yasal Olarak Tahsil Edilemez!
Son dönemde birçok vatandaş, “Collecturk Alacak Yönetimi” ve “ATB Hukuk” imzasıyla cep telefonlarına gelen borç bildirim mesajları nedeniyle tedirgin. Bu mesajlarda, çoğu zaman 10 ila 15 yıl öncesine ait olduğu belirtilen eski borçlar nedeniyle yasal işlem başlatılacağı, haciz uygulanacağı veya icra takibine gidileceği ifade ediliyor. Ancak bu tür mesajlar hem hukuki hem de etik açıdan ciddi soru işaretleri doğuruyor.
Türk Borçlar Kanunu ve İcra İflas Kanunu’na göre, bir borcun hukuki olarak tahsil edilebilmesi için belirli bir süre içerisinde işlem başlatılmış olması gerekir. Bu süre “zamanaşımı süresi” olarak tanımlanır.
Zamanaşımı süresi geçmiş bir borç için kişi hakkında icra takibi başlatılsa dahi, borçlu zamanaşımı itirazında bulunarak bu takibi kolaylıkla düşürebilir.
Yargıtay’ın farklı dairelerinden bu konuda verilmiş çok sayıda emsal karar bulunuyor. Örneğin:
Bu kararlar ışığında, zamanaşımı süresi dolmuş bir borç nedeniyle kişilere mesaj göndererek psikolojik baskı uygulanması, hukuk dışı bir tahsilat yöntemi olarak değerlendirilebilir.
Borçlulara yönelik faaliyet yürüten bazı tahsilat firmalarının, hukuki geçerliliği olmayan ancak vatandaşı korkutarak ödeme yapmasını sağlamayı amaçlayan mesajlar gönderdiği biliniyor. Bu yöntemler, Borçlar Kanunu’nun 2. maddesinde yer alan “dürüstlük kuralı”na da aykırılık teşkil etmektedir.
Sonuç: Eğer siz de Collecturk veya ATB Hukuk’tan gelen mesajlar nedeniyle endişeye kapıldıysanız, bilin ki yasal haklarınız sizin yanınızda. Vadesi geçmiş ve zamanaşımına uğramış borçlar için yasal olarak hiçbir ödeme zorunluluğunuz yoktur. Savcılığa suç duyurusunda bulunun.
Türkiye’de son yıllarda faizsiz ev ve araç edinme sistemleri büyük ilgi gördü. Özellikle dar gelirli vatandaşlar için “faizsiz”, “masrafsız”, “dosya parası yok” gibi vaatlerle reklam yapan firmalar, maalesef birçok kişiyi mağdur etti. Bu firmalar arasında adı sıkça geçen FuzulEv hakkında da çok sayıda şikayet ve dava bulunuyor.
FuzulEv, reklamlarında “faizsiz”, “masrafsız” ifadelerini ön plana çıkarıyor. Ancak iş sözleşmeye geldiğinde, tüketicinin dikkatle anlamasının oldukça zor olduğu, uzun ve karmaşık sözleşme metinleri imzalatılıyor. Bu metinlerde dosya masrafı, organizasyon ücreti gibi isimler altında çeşitli ödemeler talep ediliyor.
Vatandaşlar, daha sonrasında caymak istediklerinde ya da projeden ayrılmak istediklerinde, büyük bir şok yaşıyor:
Ödedikleri dosya ve organizasyon masrafı adı altındaki paraların geri ödenmediği belirtiliyor.
Ancak unutmayın: Bu konuda emsal dava kararları var ve yargı, birçok davada vatandaşları haklı buldu.
Mahkemeler, şu gerekçelerle FuzulEv gibi firmalara karşı vatandaş lehine karar verdi:
1. İstanbul Anadolu 2. Tüketici Mahkemesi – 2022/567 E., 2023/320 K.
Davacı, FuzulEv şirketinden ev almak amacıyla organizasyona katılmış, daha sonra cayma hakkını kullanmıştır. Firma, organizasyon masrafı kesintisi yaparak para iadesi gerçekleştirmiştir. Mahkeme, reklamda “masrafsız” ibaresi kullanıldığı için bu kesintinin haksız olduğuna hükmetmiş ve kesilen tüm organizasyon ücretinin yasal faiziyle birlikte tüketiciye iadesine karar vermiştir.
2. Ankara 3. Tüketici Mahkemesi – 2021/899 E., 2022/478 K.
Davacı, FuzulEv firmasının sunduğu “faizsiz sistem” teklifine güvenerek katılmış ancak sonrasında vazgeçmiştir. Firmanın “sözleşmede var” diyerek kestiği dosya ücreti iadesi reddedilmiştir. Mahkeme, “dosya masrafı” ve “organizasyon ücreti” gibi kalemlerin açık şekilde belirtilmediği ve tüketiciye önceden açıklanmadığı gerekçesiyle, tüm masrafların geri ödenmesine hükmetmiştir.
3. İzmir 1. Tüketici Hakem Heyeti – 2023/1122 Karar No
Başvuru sahibi, sistemden ayrıldığında kendisine “organizasyon bedeli kesintisi yapılacağı” söylenmiştir. Hakem Heyeti, yapılan sözlü ve yazılı reklamların tüketicide “hiçbir masraf alınmayacağı” yönünde bir kanaat oluşturduğuna kanaat getirmiş, kesilen ücretlerin tüketiciye iadesini kararlaştırmıştır.
Eğer siz de FuzulEv veya benzeri bir firmayla sorun yaşadıysanız:
Unutmayın: Alın terinizin karşılığını kimsenin haksız yere almasına izin vermeyin. Hukuk sizi koruyor. Birçok kişi, emsal davalar sayesinde hakkını aldı ve siz de alabilirsiniz.
Kamuoyunun dikkatine:
FuzulEv ve benzeri sistemlerde “faizsiz” veya “masrafsız” vaatlerine rağmen dosya ya da organizasyon ücreti gibi gizli ödemeler isteniyorsa, bu tüketici kandırmacasıdır.
Bilinçli olun, sözleşmeleri imzalamadan önce çok dikkatli okuyun. Sorun yaşarsanız korkmadan hakkınızı arayın.
Dosya ve Organizasyon Masrafınızı Faiziyle Geri Almak İçin İzlemeniz Gereken Yol:
1. Sözleşmenizi ve Belgelerinizi Toplayın
Öncelikle imzaladığınız sözleşmeyi, ödeme dekontlarını, size sunulan reklam ve broşürleri bir araya getirin.
Bu belgeler davada veya şikayette kanıt olarak kullanılacak.
2. Firmaya Yazılı İhtar Gönderin
Noter kanalıyla veya iadeli taahhütlü mektupla firmaya başvurun.
İhtarınızda;
3. Cevap Bekleyin veya Süreyi Takip Edin
Firma size olumsuz bir cevap verirse ya da 15 gün içinde cevap vermezse, direkt Tüketici Hakem Heyeti veya Tüketici Mahkemesi yoluna gidin.
4. Tüketici Hakem Heyeti veya Mahkemesine Başvurun
5. Davayı Takip Edin ve Hakkınızı Alın
Başvurunuz sonrası firma savunma yapacaktır, ancak emsal kararlar sayesinde birçok tüketici dosya ve organizasyon bedelini faiziyle geri alıyor.
Mahkeme veya heyet karar verdiğinde firma bu parayı iade etmek zorunda kalıyor.
✅ Alın teriniz kutsaldır.
✅ Hakkınızı aramak en doğal hakkınızdır.
✅ Yargı sizi korur, yeter ki susmayın!
DEVELİ BELEDİYESİ “AİLE ŞİRKETİ”NE Mİ DÖNÜŞTÜ?
AK Partili Başkan Adem Şengül’e Akraba Kıyılığı ve Etik Soru İşaretleri
Kayseri’nin Develi ilçesinde, 2024 yerel seçimlerinin ardından AK Parti’den belediye başkanı seçilen Adem Şengül, kamuoyunda büyük yankı uyandıran bir iddiayla gündemde: Develi Belediyesi, başkan ve ailesi için adeta bir “sülale şirketi”ne mi dönüştü?
Ortaya çıkan iddialar, kamu vicdanını ciddi şekilde rahatsız etti. Develi Belediyesi’nde yönetici pozisyonlarına getirilen kişilerin çoğunun Başkan Adem Şengül’ün yakın akrabalarından oluşması, liyakat ve etik değerler açısından ağır tartışmalara neden oluyor.
İddialara göre;
Bu iddialar, Develi Belediyesi’nin kamusal görevler yerine aile bireyleri için bir kariyer basamağına dönüştürüldüğü yönündeki eleştirileri artırdı. Şeffaflık ve kamu yararı ilkeleri, bu yapılanmanın neresinde?
Kamuoyunun tepkisini çeken bir diğer detay ise seçim süreci tamamlanmadan önce yaşanan bir harcama iddiası. Başkan Adem Şengül’ün, henüz koltuğa oturmadan önce, bazı toplantı ve etkinliklerde yenen “cıvıklı” yemeklerinin faturasını belediye kasasından ödettiği öne sürüldü.
Henüz mazbata alınmadan, resmi sıfat kazanılmadan yapılan bu harcamaların kamu bütçesinden karşılanması, “göreve gelmeden kamu kaynaklarını kullanmak” suçlamalarını da beraberinde getiriyor.
Develi halkı, bu gelişmeler karşısında öfkesini sosyal medyada dile getiriyor. “Halka hizmet için mi varsınız, kendi cebinizi doldurmak için mi?” sorusu, günden güne daha çok yankı buluyor. Belediye yönetiminin bu konuda şeffaf bir açıklama yapmaması ise soru işaretlerini daha da büyütüyor.
Kamu kurumlarında akraba atamaları, yıllardır “liyakat mi, sadakat mi?” tartışmasının merkezinde yer alıyor. Belediye gibi halkın doğrudan etkilendiği kurumlarda bu tür yapılanmalar, sadece etik değil, aynı zamanda hukuki denetim mekanizmalarının da devreye girmesi gerektiğini ortaya koyuyor.
Vatandaşların beklentisi net: Konu bağımsız denetim organları ve gerekli merciler tarafından incelenmeli. Develi Belediyesi’nde yaşanan bu “aile içi kadrolaşma” iddialarıyla ilgili Sayıştay, İçişleri Bakanlığı ve ilgili müfettişlerin devreye girmesi, kamuoyuna güven verecek en doğru adım olacaktır.
ALJ Finans Mağdurlarının Çığlığı: Araçlarını Kaybeden Vatandaşlar Borç Batağına Sürükleniyor!
Son yıllarda Türkiye’de faaliyet gösteren yabancı sermayeli finans kuruluşlarının uygulamaları, tüketiciler üzerinde büyük mağduriyetler yaratmaya devam ediyor. Özellikle Suudi Arabistan kökenli ALJ Finans’ın kredi kullandırdığı vatandaşlara yönelik başlattığı agresif icra süreçleri, kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. İddiaya göre, ALJ Finans kredi kullandırdığı müşterilerin araçlarını icra yoluyla sattıktan sonra kalan temerrüt faizi ve kredi borcunun tamamını talep ederek mağduriyetleri katlıyor.
Vatandaşlar Araçlarını Kaybediyor, Borçları Bitmiyor!
ALJ Finans’tan kredi kullanan ve ödeme güçlüğüne düşen birçok vatandaş, bir anda haciz ve icra işlemleriyle karşı karşıya kaldı. İddiaya göre şirket, borçlu müşterilerin araçlarını piyasa değerinin çok altında icra yoluyla satışa çıkarıyor. Ancak asıl büyük kriz, araçların satışının ardından da borcun tahsil edilmeye devam edilmesiyle yaşanıyor. Pek çok kişi, aracını kaybetmesine rağmen, kalan kredi borcunun tamamını ve üzerine temerrüt faizi ödemek zorunda bırakıldığını belirtiyor.
Mağdurların İsyanı: “Borcumuz Bitmiyor!”
Mağdur vatandaşlardan biri olan Ahmet Yılmaz, yaşadığı süreci şu sözlerle anlattı:
“2022 yılında ALJ Finans’tan taşıt kredisi kullandım. Ödemelerimde gecikmeler yaşanınca, hiçbir uyarı yapılmadan aracım haczedildi. Araç icra yoluyla satıldı, ancak ALJ Finans bana kalan borcun tamamını ödemem gerektiğini söyledi. Satıştan elde edilen gelirden borcum düşülmediği gibi, üzerine bir de faiz işletildi. Araç elimden gitti ama borç katlanarak büyümeye devam etti!”
Benzer mağduriyetleri yaşayan birçok kişi sosyal medyada seslerini duyurmaya çalışıyor. Konuyla ilgili olarak yetkililerden yardım isteyen mağdurlar, finans şirketinin uygulamalarının yasal denetim altına alınmasını talep ediyor.
Uzmanlar Uyarıyor: “Tüketici Haklarınızı Bilin!”
Tüketici hakları uzmanları, finans kuruluşlarının kredi geri ödemeleri konusunda belirli yasal çerçevelere uymak zorunda olduğunu hatırlatıyor. Avukatlar, vatandaşların icra yoluyla satış yapılan araçlarının bedelinin borçtan düşülmesi gerektiğini ve kalan miktarın yasal olarak yeniden hesaplanması gerektiğini belirtiyor. Hukukçular, bu tür mağduriyetler yaşayan kişilerin derhal bir avukata başvurmasını ve yasal yollara başvurmaktan çekinmemesi gerektiğini söylüyor.
Yetkililere Çağrı: Denetimler Artırılmalı!
Bu olaylar ışığında, yetkililerin finans kuruluşlarının kredi tahsil süreçlerine yönelik daha sıkı denetimler gerçekleştirmesi gerektiği vurgulanıyor. Özellikle bankacılık ve finans sektörünü denetleyen kuruluşlar, tüketicilerin korunması adına yeni düzenlemeler yapmalı ve mağduriyetlerin önüne geçmelidir.
Tüketiciler ise bu tür finans kuruluşlarından kredi kullanmadan önce sözleşmeleri dikkatlice incelemeleri ve olası riskler hakkında bilgi sahibi olmaları konusunda uyarılıyor. ALJ Finans mağdurları ise haklarını aramak için yasal yolları zorlamaya ve kamuoyuna seslerini duyurmaya devam edeceklerini belirtiyor.
Bu gelişmelerin ardından, gözler yetkili mercilere çevrilmiş durumda. ALJ Finans ve benzeri şirketlerin uygulamaları hakkında nasıl bir adım atılacağı ise büyük merak konusu olmaya devam ediyor.
Haberin Takipçisi Olmaya ve Sizlerden Gelen Şikayetlerin Peşinde Olmaya Devam Edeceğiz…
Media Markt’ın Uzatılmış Garantisi Tüketicileri Mağdur Ediyor!
Teknoloji ürünleri satın alırken en büyük endişelerden biri garanti süresi ve olası arızalar karşısında yaşanabilecek mağduriyetlerdir. Özellikle yüksek fiyatlı ürünlerde tüketiciler, ek bir güvence sağlamak amacıyla mağazaların sunduğu uzatılmış garanti ve kasko hizmetlerinden faydalanıyor. Ancak, son dönemde tüketicilerden gelen şikayetler, bu tür hizmetlerin beklentileri karşılamadığı ve tam tersi mağduriyet yarattığını gösteriyor.
Media Markt’tan Alınan Uzatılmış Garanti Markalar Tarafından Tanınmıyor
Tüketicilerin yaşadığı en büyük sorunlardan biri, Media Markt gibi büyük elektronik mağazalarının sunduğu uzatılmış garanti hizmetlerinin, üretici firmalar tarafından kabul edilmemesi. Konuyla ilgili en çok şikayet edilen markalardan biri de Dyson.
Özellikle Dyson V15 süpürge satın alan bir müşteri, mağazada kendisine “Dyson’un garantisi yetersiz, sorun yaşarsınız” denilerek, süpürgenin fiyatının neredeyse yarısına denk gelen bir ücret karşılığında Media Markt güvencesiyle ek garanti yaptırdı. Ancak, ürününde bir sorun yaşadığında tamir veya değişim talebiyle Dyson Müşteri Hizmetleri’ni aradığında büyük bir hayal kırıklığı yaşadı. Dyson yetkilileri, Media Markt’tan alınan garantinin kendilerini bağlamadığını, dolayısıyla süpürge için herhangi bir işlem yapamayacaklarını belirtti.
Müşteri, ardından Media Markt ile iletişime geçtiğinde ise kendisine “Biz garanti hizmeti sunuyoruz, tamiri biz yapacağız ama Dyson bu işin içinde değil” şeklinde bir yanıt verildi. Yani, üretici firmanın garantisini geçersiz kılan bir sistem içerisinde, tüketiciler hem yüksek meblağlar ödeyerek satın aldıkları cihazlarının güvencesiz kalmasına hem de uzatılmış garanti için ödedikleri ücretin karşılığını alamamalarına neden oluyor.
Media Markt ve Dyson’dan Sessizlik!
Olayın ardından müşteri, hem Dyson hem de Media Markt’tan konu ile ilgili detaylı bir açıklama ve çözüm beklediğini belirtti. Ancak her iki şirket de yaşanan mağduriyetle ilgili bir dönüş yapmadı. Tüketiciler, sorunun bir an önce çözüme kavuşmasını ve benzer durumların tekrar yaşanmaması adına daha şeffaf bir garanti sürecinin oluşturulmasını talep ediyor.
Bu olay, tüketicilerin uzatılmış garanti satın alırken çok daha dikkatli olmaları gerektiğini bir kez daha gözler önüne seriyor. Birçok kullanıcı, mağaza tarafından satılan ek garantilerin üretici tarafından kabul edilip edilmediğini kontrol etmeden bu hizmetleri satın alıyor. Ancak Media Markt örneğinde olduğu gibi, garanti sürecinin üreticiden bağımsız bir şekilde işlediği durumlarda, arıza veya tamir süreçlerinde büyük sorunlar yaşanabiliyor.
Tüketiciler Ne Yapmalı?
Benzer bir durumla karşılaşmamak için tüketicilerin garanti sürecini detaylı şekilde incelemeleri gerekiyor. Uzatılmış garanti satın alırken şu adımları takip etmek büyük önem taşıyor:
Tüketiciler, büyük mağazalardan teknoloji ürünü satın alırken sunulan ek hizmetleri dikkatle değerlendirmeli ve uzun vadede kendilerini koruyacak en güvenilir seçeneği tercih etmelidir. Aksi halde, Media Markt ve Dyson örneğinde olduğu gibi, hem maddi kayıp hem de büyük bir mağduriyet yaşayabilirler.
ANKARA-BHA
Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, kalp rahatsızlığı nedeniyle geçirdiği ameliyat sonrası tedavisi süren TBMM Başkanvekili ve DEM Parti İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder’i, İstanbul Şişli’deki hastanede ziyaret etti. Önder’in ailesine geçmiş olsun dileklerini ileten Memişoğlu, tedavi süreci hakkında Demiroğlu Bilim Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Çavlan Çiftçi’den bilgi aldı.
Ziyaret sonrası basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Bakan Memişoğlu, Önder’in sağlık durumunu yakından takip ettiklerini belirterek, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da süreci bizzat takip ettiğini söyledi.
Önder’in gösterdiği yüksek dirençten duyduğu memnuniyeti dile getiren Memişoğlu, “Sırrı Süreyya Önder, Türkiye’nin kıymetli insanlarından biridir. Şimdiye kadar gerçekten büyük bir direnç gösterdi. Bu direnç bize ümit veriyor. Hepinizden, Türkiye’den böyle pozitif bir insanın yeniden aramıza katılması için dua bekliyoruz” ifadelerini kullandı.
ANKARA-BHA
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Ali Koç’u Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde kabul etti. Basına kapalı gerçekleşen görüşmenin içeriğine ilişkin herhangi bir açıklama yapılmazken, spor camiasında dikkatle takip edilen buluşma, kulüp nezdinde önemli bir temas olarak değerlendirildi.
Fenerbahçe Başkanı Ali Koç aynı gün, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’u da ziyaret etti. Görüşmeye Fenerbahçe Asbaşkanı Hamdi Akın da katıldı.
Mevlüt Çavuşoğlu’nun babası Osman Çavuşoğlu hayatını kaybetti
Eski Dışişleri Bakanı ve AK Parti Antalya Milletvekili Mevlüt Çavuşoğlu ile Corendon Alanyaspor Kulübü Başkanı Hasan Çavuşoğlu’nun babası Osman Çavuşoğlu, yaşamını yitirdi. Acı haberi duyan siyaset dünyasından birçok isim taziye mesajları paylaştı.
AK Parti Antalya İl Başkanı Ali Çetin, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Osman Çavuşoğlu’nun vefatını büyük bir üzüntüyle öğrendiğini belirterek, “Merhuma Allah’tan rahmet, Çavuşoğlu ailesine sabır ve başsağlığı diliyorum” ifadelerini kullandı.
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş da başsağlığı mesajında, “Dışişleri Bakanlarımızdan, Antalya Milletvekilimiz, değerli kardeşim Mevlüt Çavuşoğlu’nun muhterem babası Osman Çavuşoğlu’na Allah’tan rahmet; ailesine ve tüm sevenlerine sabır ve başsağlığı diliyorum. Mekanı cennet, makamı âli olsun” dedi.