Kayseri’nin Hisarcık beldesinde bulunan Eskihan Kahvaltı Evi, son dönemde sosyal medyada yankı uyandıran ciddi iddialarla gündeme geldi. Misafirperverlikten uzak işletme politikası, hijyen koşullarındaki eksiklikler ve vicdanları yaralayan hayvan uygulamaları kamuoyunun tepkisini çekti.
💰 Gurbetçiye Çifte Tarife Skandalı
Yurt dışında yaşayan Türk vatandaşlarının memleketlerine olan özlemini fırsata çevirmek isteyen bazı işletmeler arasında olduğu iddia edilen Eskihan Kahvaltı Evi, gurbetçi müşterilere uyguladığı yüksek fiyatlar nedeniyle eleştirilerin hedefi oldu. Aynı kahvaltı menüsünün, bölge halkına daha uygun fiyata sunulurken, gurbetçilere iki katı fiyatla verildiği ileri sürülüyor.
🧫 Tabağa Gelen Bayatlık: Gıda Güvenliği Alarmı
Kahvaltı masasında sunulan ürünlerin tazelikten uzak, bazı peynir ve zeytinlerin küflenmiş olduğu yönündeki müşteri yorumları, işletmenin gıda güvenliği konusunda ciddi eksikleri olduğunu ortaya koyuyor. Ayrıca, bazı ziyaretçilerin mide rahatsızlığı şikayetinde bulunması, hijyen kurallarının yeterince uygulanmadığına işaret ediyor.
⚡ Kahvaltı Masasının Yanı Başında Patlama Riski!
İşletmenin hemen yanında bulunan ve yıllardır bakım görmediği öne sürülen yüksek voltajlı elektrik trafosu da başka bir endişe kaynağı. Patlama ihtimali taşıyan bu trafonun kahvaltı masalarına yalnızca birkaç metre uzaklıkta bulunması, özellikle çocuklu aileler için büyük bir güvenlik tehdidi oluşturuyor.
🐾 Doğal Ortam mı, Tutsaklık mı? Sincap Olayı Sosyal Medyayı Ayağa Kaldırdı
Ziyaretçileri eğlendirme amacıyla yakalanarak küçük bir kafese kapatılan bir sincabın görüntüleri, sosyal medyada kısa sürede viral oldu. Tepkiler üzerine harekete geçen Kayseri Hayvan Hakları Koruma Derneği ve zabıta ekipleri, sincabı kurtararak doğal yaşam alanına geri saldı. Bu olay, “doğa dostu işletme” söylemlerinin ardında yatan gerçekleri sorgulatmaya başladı.
🎥 Fenomenler Nerede? Sessizlik Çığlık Gibi
Bütün bu yaşananlara rağmen bazı sosyal medya fenomenlerinin bu işletmede çektiği sponsorlu içerikler hâlâ yayında. Olaylara sessiz kalan bu kişiler, reklam karşılığında takipçilerini yanıltmakla suçlanıyor. Takipçilerin güvenini kazanan isimlerin, etik dışı olaylara göz yumması, içerik üreticiliğinin sorumluluğu açısından tartışma yaratıyor.
Yetkililere Çağrı: Sessiz Kalınmamalı
Hisarcık’taki bu işletmeyle ilgili ortaya atılan iddialar; sadece tüketici mağduriyeti değil, aynı zamanda kamu sağlığı, çevre etiği ve hayvan hakları açısından da alarm veriyor. Gerekli denetimlerin yapılması, kamuoyunun şeffaf bir şekilde bilgilendirilmesi ve bu tarz uygulamalara son verilmesi gerekiyor.
Tatil, huzur ve lezzet arayanların hayal kırıklığına uğradığı bu işletme, sosyal medyada ‘turistik maske’yle örtülen karanlık bir yüz mü taşıyor? Cevabı yetkililerin ve vicdan sahibi kamuoyunun vicdanına bırakıyoruz.
Eskihan Kahvaltı Evi’nden Şok Eden İddia: Tarihi Geçmiş Ürünler Kahvaltı Masasında mı?
Hisarcık Şubesi Üzerinden Temin Edilen Gıdaların Müşterilere Sunulduğu Öne Sürülüyor
Kayseri’nin Melikgazi ilçesine bağlı Hisarcık Mahallesi’nde faaliyet gösteren Eskihan Kahvaltı Evi, gıda güvenliğini ilgilendiren ciddi bir iddiayla kamuoyunun gündemine geldi. Yerel kaynaklardan edinilen bilgilere göre, işletmenin aynı bölgede faaliyet gösteren Şok Market’in Hisarcık şubesinden son kullanma tarihi geçmiş gıda ürünlerini indirimli şekilde temin ettiği ve bu ürünleri kahvaltı servisi kapsamında müşterilere sunduğu öne sürülüyor.
🧾 Yasal Mevzuat Açısından Ciddi İhlal Olabilir
İddiaların doğruluğu halinde, hem gıda mevzuatı hem de tüketici hakları açısından çok ciddi hukuki sonuçlar doğabilir. Bu durum, özellikle 5996 sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu kapsamında açıkça suç teşkil etmektedir.
İlgili Mevzuat:
Madde 21 – Gıda işletmeleri, tüketime uygun, güvenli ve insan sağlığını tehdit etmeyen ürün sunmakla yükümlüdür.
Madde 31/1-b – Son kullanma tarihi geçmiş ürünleri piyasaya arz eden işletmelere 5.000 TL’den 50.000 TL’ye kadar idari para cezası uygulanabilir. Tekrarında işyeri kapatılabilir.
TCK Madde 185 – Bozulmuş ya da değiştirilmiş gıda maddelerini bilerek insanlara sunanlar, 2 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
🔍 Denetim ve Soruşturma Süreci Başlayabilir
Konu hakkında bilgi sahibi olan bazı vatandaşların, durumu ALO 174 Gıda Hattı ve ALO 184 Sağlık Hattı üzerinden yetkili kurumlara bildirdiği öğrenildi. Bu ihbarlar doğrultusunda, Kayseri İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ile Kayseri İl Sağlık Müdürlüğü ekiplerinin bölgedeki işletmede denetim başlatması bekleniyor.
Yetkililer, şüpheli durumlarda gıda numunesi alınarak laboratuvar ortamında analiz yapılacağını ve sonuçlara göre hem idari hem de cezai yaptırımların uygulanabileceğini belirtti.
🛍️ Market Zincirinin Sorumluluğu da Gündemde
İddiaların merkezinde yer alan Şok Market’in Hisarcık şubesi ile ilgili de inceleme başlatılabilir. Çünkü gıda zincirinde, yalnızca son kullanıcı değil, ürünün satış ve dağıtım aşamasındaki tüm işletmeler de sorumluluk taşımaktadır. Bu kapsamda marketin, tarihi geçmiş ürünleri raflardan zamanında kaldırmaması veya farklı amaçlarla elden çıkarması, gıda güvenliği kurallarına aykırıdır.
🗣️ Eskihan Kahvaltı Evi’nden Açıklama Bekleniyor
Kamuoyunun tepkisini çeken bu iddialarla ilgili olarak, haberin yayına hazırlandığı saate kadar Eskihan Kahvaltı Evi yetkililerinden herhangi bir resmi açıklama gelmedi. İşletmenin, hem halk sağlığı hem de marka itibarı açısından hızla kamuoyunu bilgilendirmesi bekleniyor.
👥 Uzmanlar Uyarıyor: Gıda Güvenliği Hayati Önem Taşır
Gıda mühendisleri ve sağlık uzmanları, son kullanma tarihi geçmiş ürünlerin tüketilmesinin ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceği konusunda uyarıda bulunuyor. Bu tür ürünlerde bozulma başlamış olabileceği için, özellikle çocuklar, yaşlılar ve bağışıklık sistemi zayıf bireyler için hayati tehlike oluşturabilir.
📌 Sonuç: Resmî Denetim ve Soruşturma Bekleniyor
Kayseri İl Sağlık Müdürlüğü ve Tarım İl Müdürlüğü’nün kısa süre içinde söz konusu işletme ve tedarikçi market üzerinde denetim başlatması ve halk sağlığını tehdit eden unsurların tespiti halinde yasal süreci başlatması bekleniyor.
Kayseri’nin Melikgazi ilçesi Hisarcık Mahallesi’nde hizmet veren Eskihan Kahvaltı Evi’nin bahçesinde bulunan yüksek gerilimli elektrik trafosu, halk sağlığı ve can güvenliği açısından ciddi tehdit oluşturmaya devam ediyor. Yaz aylarının gelmesiyle birlikte sıcaklıkların artması, trafoların aşırı ısınarak patlama riski taşımasını gündeme getirirken; uzmanlar tarafından yıllardır dile getirilen elektromanyetik alan kaynaklı kanserojen etkiler de göz ardı ediliyor.
⚠️ KAHVALTI MASALARI, TRAFO GÖLGESİNDE!
Söz konusu trafonun, işletme bahçesinin tam ortasında yer alması ve etrafına masalar yerleştirilerek müşteri ağırlanması, sadece etik değil hukuki açıdan da açıkça yasaya aykırı. Buna rağmen Melikgazi Belediyesi, yapılan başvurulara ve şikâyetlere rağmen bugüne dek herhangi bir işlem yapmadı. Müşteri oturma alanlarının trafoya neredeyse birkaç metre mesafede olması, ciddi bir idari ve cezai sorumluluğu beraberinde getiriyor.
📜 KANUN AÇIK: TRAFO YAKININDA MÜŞTERİ AĞIRLAMAK YASAKTIR
Elektrik Kuvvetli Akım Tesisleri Yönetmeliği’nin 37. Maddesi uyarınca, yüksek gerilimli enerji nakil hatları ve trafoların çevresinde en az 100 metre güvenlik mesafesi bulunmalıdır. Bu alanlar içerisinde:
Toplu yaşam alanları,
Ticari faaliyet alanları,
Açık hava oturma düzenleri gibi uygulamalar kesinlikle yasaktır.
Ayrıca 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’na göre işverenler ve ilgili idareler, çalışanlar ve müşteriler dahil herkesin güvenliğini sağlamakla yükümlüdür. Bu tür yapılardan yayılan elektromanyetik alanların, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından potansiyel kanserojen olarak sınıflandırıldığı da bilimsel olarak belgelenmiştir.
💬 MÜŞTERİLER BİLE UYARIYOR: “BURASI TRAFO DEĞİL, SU KUYUSU DİYORLAR”
İşletmeye gelen vatandaşlar, “Burası su kuyusu” denilerek yanıltıldıklarını ifade ediyor. Ancak yapılan gözlemlerde yapının açıkça bir elektrik trafosu olduğu görülüyor. Yetkililer, halkı bilinçlendirmek ve gerekli güvenlik önlemlerini almak yerine durumu örtbas etmeye çalışıyor.
🚨 SORUMLULUK AÇIKÇA MELİKGAZİ BELEDİYESİ’NDEDİR
Melikgazi Belediyesi, yapılan tüm uyarılara ve başvurulara rağmen söz konusu alanda masa kaldırma veya trafoyu izole etme gibi herhangi bir önlem almamış, görev ihmali içerisinde bulunmuştur. Kamuoyunun sağlığı tehlikeye atılırken belediye bu durumu “görmezden gelme” yolunu seçmiştir.
Olası bir kaza, patlama veya uzun vadeli sağlık problemi durumunda, hukuken sorumlu makamın Melikgazi Belediyesi olacağı açıktır.
Bilişim Uzmanı ve Kolaytik Kurucu Ortağı Koray Kocabalkan, sürdürülebilirliğin belgelerle sınırlı kaldığını, Türkiye’de otellerin ve şirketlerin kağıt tüketiminin çevresel zarar verdiğini belirtti.
Koray Kocabalkan: “Sürdürülebilirlik Belgelerle Sınırlı Kalmamalı” Her sektörde çevreci belgeler, sürdürülebilirlik sertifikaları ve yeşil tanıtım materyalleri giderek yaygınlaşırken, işletmelerin temel operasyonel süreçlerinde büyük ölçüde kâğıt kullanımına devam edildiği görülüyor. Yapılan analizlere göre, Türkiye’de orta ve büyük ölçekli bir işletme, aylık ortalama 30.000 sayfa kâğıt tüketiyor. Bu da yıllık yaklaşık 360.000 sayfa, yani yalnızca bir otel için 4 yetişkin ağaç ve 15.000 litre su kaybı anlamına geliyor.
Bilişim Uzmanı ve Kolaytik Kurucu Ortağı Koray Kocabalkan, turizm sektöründe sürdürülebilirlik ve dijitalleşme konusunda yaptığı değerlendirmede, “Sürdürülebilirlik yalnızca sertifikalar almakla sınırlı kalmamalı. İşletmelerin kağıt tüketimini azaltarak dijital dönüşümü hızlandırması hem çevresel fayda sağlayacak hem de operasyonel verimliliği artıracaktır.” dedi.
Çevresel Etkiler ve İşletmelere Yansıyan Maliyetler
Kâğıt tüketiminin yalnızca çevresel etkilerle sınırlı kalmadığını belirten Kocabalkan, üreticiler ya da işletmelerin zaman, iş gücü ve maliyet kaybına uğradığını vurguladı. “Kağıda dayalı form, kayıt ve raporlama süreçleri, çalışanlara ciddi bir operasyonel yük getiriyor. Dijital sistemlerle bu işlemler saniyeler içinde tamamlanabilirken, hâlâ geleneksel yöntemlerin tercih edilmesi sürdürülebilirlik hedefleriyle çelişiyor.” dedi.
Sürdürülebilirlik Basılı Belgelerle Değil, Gerçek Zamanlı Dijital Uygulamalarla Ölçülmeli
Sürdürülebilirlik sertifikasyon süreçlerini yöneten birçok resmi prosedür hâlâ kâğıt tabanlı olarak yürütülüyor. Kocabalkan, “Sürdürülebilirlik ancak süreçlerin ölçülebilir, raporlanabilir ve optimize edilebilir hale gelmesiyle sağlanabilir. Belgeler almak tek başına yeterli değil, günlük operasyonlarda da çevresel etkileri azaltacak adımlar atılmalı.” şeklinde konuştu.
Turquality Vizyonuna Katkı: Kolaytik ile Dijital Dönüşüm ve Sürdürülebilirlik*
Devletin işletmeleri desteklediği markalaşma ve ihracat programı Turquality, dijital dönüşüm ve sürdürülebilir altyapıların kurulmasını öncelikli hedefler arasında görüyor. Firmaların bu desteklerden maksimum fayda sağlaması için, fiziksel evrak yükünü dijitale taşımaya yönelik yatırımların kritik önem taşıyor. Koray Kocabalkan: “Kolaytik kullanan işletmelerin belge ve veri yönetim süreçlerini dijital ortama taşıyan, yerli teknolojiyle geliştirilen ve uluslararası pazarlara ölçeklenebilir nitelikte bir yazılım çözümüdür. Turquality programının temel hedeflerinden biri olan *marka değeri oluşturma, **operasyonel mükemmeliyet, **verimlilik artışı* ve *küresel rekabet gücü* gibi alanlara doğrudan katkı sağlıyoruz. Sahada veya ofiste kağıtla yürütülen tüm veri toplama ve form yönetimi süreçlerini dijitalleştirerek, bizimle çalışan kurumlar Turquality programında vurgulanan *kurumsal süreçlerin standartlaştırılması ve yalınlaştırılması* hedefini direk desteklemiş oluyoruz.” dedi.
İnegöl Belediyesi’nin bu yıl 8 ayrı branşta düzenleyeceği Yaz Spor Okullarının branşların tanıtımları Spor Şenliği ile gerçekleştirildi. Çocukların akın ettiği şenlik alanında gün boyu renkli görüntüler yaşandı. Belediye Başkanı Alper Taban, “Çocuklarımızın güzel bir yaz dönemi geçirmelerini istiyoruz” diyerek hazırlıkları tamamladıklarını söyledi.
Ülke genelinde 20 Haziran Cuma günü karnelerin dağıtılmasıyla birlikte eğitim öğretim yılı sona erecek. İnegöl’de yaz tatilinin başlamasıyla birlikte İnegöl Belediyesi öğrencilere yönelik hem sportif hem kültür ve sanat alanında eğitici ve eğlendirici yaz faaliyetlerinin startını verecek. Özellikle her yıl yoğun ilgi gören ve binlerce çocuğu sporla buluşturan Yaz Spor Okulları heyecanla beklenirken, Yaz Spor Okulları kayıtları 19 Haziran’a kadar alınmaya devam ediyor. Eğitimlerin okullar kapanır kapanmaz 23 Haziran Pazartesi günü itibariyle başlayıp, 29 Ağustos’a kadar süreceği Yaz Okulları bu yıl 8 ayrı branşta yapılacak.
ÖĞRENCİLER TÜM BRANŞLARI TANIYIP DENEYİMLEME FIRSATI BULDU
İnegöl Belediyesi, yüzme, voleybol, basketbol, jimnastik, okçuluk, masa tenisi, spor tırmanış ve paten olmak üzere 8 branşta yapılacak yaz spor okulları eğitimleri öncesi öğrenciler için hem branşların tanıtımı hem de yaza merhaba demek adına Spor Şenliği düzenledi. Pazar günü Hikmet Şahin Kültür Parkı içerisindeki yeşil alanda kurulan şenlik alanında, yaz spor okulu branşlarının her biri kurulan stantlarda tanıtıldı. Öğrenciler aileleriyle birlikte gelerek burada branşları deneyimleme imkanı buldu. Renkli görüntülerin yaşandığı İnegöl Belediyesi Spor Şenliğinde öğrenciler tüm branşları tanıma ve deneme fırsatı buldu.
BAŞKAN TABAN EĞLENCEYE ORTAK OLDU
Spor Şenliğine Belediye Başkanı Alper Taban da katıldı. Öğrencilerle oyunlar oynayıp yarışmalar yapan Başkan Taban, burada yaptığı açıklamada ise etkinliğe ilişkin bilgiler verdi. Başkan Taban, “Bugün şehrimizde Spor Şenliği düzenledik. Öğrencilerimizle, ailelerimizle, anne ve babalarımızla beraber keyifli bir gün geçiriyoruz. Burada daha önce duyurusunu yaptığımız Yaz Spor Okullarımız ve burada uygulanacak branşların tanıtımlarını gerçekleştiriyoruz. Öğrencilerimiz gelip burada katılmak istedikleri branşları deneyimleyebiliyorlar. 19 Haziran tarihine kadar da bu branşlarla ilgili kayıt işlemlerimiz devam ediyor” dedi.
ÇOCUKLARIMIZIN GÜZEL BİR YAZ DÖNEMİ GEÇİRMELERİNİ İSTİYORUZ
Yaz sezonunda çocuklar için güzel hazırlıklar yaptıklarını hatırlatan Alper Taban, “Yaz Spor Okullarımızda 8 branşımız var; yüzme, voleybol, basketbol, jimnastik, okçuluk, masa tenisi, spor tırmanış ve paten olmak üzere. Okul dönemi bu hafta itibariyle sona eriyor. Bizler çocuklarımızın güzel bir yaz dönemi geçirmelerini istiyoruz. Sonrasında yine kış spor okulları adı altında devam eden sportif eğitim programlarımız da sürecek. Bizler çocuklarımızı seviyoruz. Onların yanındayız. Ailelerimizin yanındayız. Onlara başarılar ve kolaylıklar diliyoruz” diye konuştu.
Etkinliğe katılan çocuklar ise keyifli ve eğlenceli bir gün geçirdiklerini ifade ederek Belediye Başkanı Alper Taban ile İnegöl Belediyesi’ne teşekkür ettiler.
Kocaeli Büyükşehir Belediye Konservatuvarı Oda Orkestrası, Babalar Günü’nde Müslüm Gürses ve Ferdi Tayfur’un en sevilen şarkılarını senfonik ortamda seslendirdi. İzmit Milli İrade Meydanı’nda gerçekleştirilen konser, muhteşem bir atmosferde geçti, herkesi mest etti.
BABALAR GÜNÜ’NDE UNUTULMAZ KONSER
Kocaeli Büyükşehir Belediye Konservatuvarı Oda Orkestrası, 15 Haziran Babalar Günü’nde yıllarca unutulmayacak bir konsere imza attı. “En Baba Şarkılar” adıyla düzenlenen konser, 15 Haziran Pazar akşamı saat 20.30’da İzmit Milli İrade Meydanı’nda gerçekleştirildi. Son dönemde 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı gibi önemli etkinliklere ev sahipliği yapan Milli İrade Meydanı, Babalar Günü konseriyle bir kez daha dolup taştı.
“SANDALYENİ KAP GEL” ÇAĞRISINA YOĞUN İLGİ
“Sandalyeni kap gel” çağrısıyla düzenlenen konsere vatandaşlar yoğun ilgi gösterdi. Özellikle babalar, çocuklarının ellerinden tutarak konsere katıldı. Baba unvanını hak eden iki dev isim Müslüm Gürses ve Ferdi Tayfur’un en sevilen şarkıları, senfonik ortamda yorumlandı. Konserde Oda Orkestrası çalarken, Kocaeliler “En Baba Şarkılar”ı hep bir ağızdan söyledi.
ENGİN ŞEF YÖNETİMİNDEKİ ODA ORKESTRASI
Milli İrade Meydanı’ndaki özel sahnede gerçekleştirilen konserde, 25 kişilik Oda Orkestrası’nı Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin başarılı çello eğitmenlerinden Şef Engin Şen yönetti. Konserin müzik yönetmenliğini ise Alkın Toy üstlendi. Konseri vatandaşlarla birlikte Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanı Murat Yavuz da izledi.
ENGİN ŞEN’DEN ANLAMLI ÇAĞRI
Türkiye’nin baba unvanı verdiği Müslüm Gürses ve Ferdi Tayfur’un çok sevilen şarkılarını senfonik bir yapıda seslendireceklerini belirten Şef Engin Şen, “Bu güzel konserde biz çalalım, siz söyleyin. Sizlerin varlığıyla şarkılar daha da güzel olacak” dedi. Engin Şen, konser boyunca Oda Orkestrası’na büyük destek veren Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın’a da teşekkür ederek, kendisinin Babalar Günü’nü kutladı.
TÜRKİYE’YE ÖRNEK MEYDAN
Konser öncesindeki “Sandalyeni Kap Gel” çağrısı büyük ilgi gördü. Kocaeliler, kendi kamp sandalyeleriyle alana gelerek konseri keyifle izleme imkanı buldu. Birlik ve beraberliğin simgesi olan Milli İrade Meydanı, anlamlı günde düzenlenen konserle Türkiye’ye örnek oldu. Çok sayıda Kocaelili baba, aileleriyle birlikte alana geldi. Oda Orkestrası senfonik ortamda şarkıları seslendirirken, Kocaelililer de şarkıları hep bir ağızdan söyledi. Vatandaşlar, yıllarca unutamayacakları bu etkinlik için Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’ne teşekkür etti.
UNUTULMAZ FERDİ VE MÜSLÜM BABA ŞARKILARI
Konser, Ferdi Tayfur’un “Sabahçı Kahvesi” adlı eseriyle başladı. Ardından sırasıyla Müslüm Gürses’in “İtirazım Var” ve Ferdi Tayfur’un “Sevdalılar Beni Anlar” şarkıları sahnede yer aldı. Dinleyiciler, Ferdi Tayfur’un “Ben de Özledim”, “Merat Etme Sen”, “Emmoğlu”, “Huzurum Kalmadı” ve “İçim Yanar” parçalarıyla coşarken; Müslüm Gürses’in “Aldanma Çocuksu Mahsun Yüzüne”, “Nilüfer”, “Yüreğimden Vurdun Beni”, “Hangimiz Sevmedik” ve “Seni Yazdım Kalbime” eserleri de büyük beğeni topladı. Konser boyunca hem orkestranın başarılı performansı hem de dinleyicilerin coşkulu katılımı, unutulmaz bir müzik şöleni yaşattı.
ÇİKO İSİMLİ MİNİBÜSE YOĞUN İLGİ
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Kültür Sanat ve Konservatuvar Şube Müdürlüğü, En Baba Konser’in tanıtımı kapsamında sosyal medya hesaplarından yapay zeka içerikli çeşitli videolar paylaştı. Bu paylaşımlarda kullanılan 1995 model Magirus marka “Çiko” adlı minibüs, konser akşamı alana getirilerek vatandaşlardan büyük ilgi gördü. Vatandaşlar, Çiko ile öz çekim yapmak için adeta yarıştı. Çocukların da yoğun ilgi gösterdiği araç, Babalar Günü’nün unutulmazları arasında yerini aldı.
YOĞUN İSTEK KARŞILIKSIZ KALMADI
Konserin sonunda Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanı Murat Yavuz sahneye çıkarak tüm müzisyenler adına Oda Orkestrası Şefi Engin Şen’e teşekkür çiçeği sundu. Yavuz, konsere katılan tüm Kocaelililere teşekkür ederek, tüm babaların Babalar Günü’nü de kutladı. Konukların yoğun isteği üzerine Oda Orkestrası, “İçim Yanar” ve “Seni Yazdım” eserlerini tekrar seslendirdi.
Birleşmiş Milletler 3. Okyanus Konferansı (UNOC3) kapsamında Fransa’nın Nice kentinde düzenlenen “Okyanusların Korunması için Ortaklıklar” oturumu kamu, özel sektör ve sivil toplumu bir araya getirdi. Etkinlikte, Türkiye’den UN Global Compact’ı temsilen yer alan tek şirket olan Anadolu Efes, deniz ekosistemini korumaya yönelik çalışmalarını uluslararası arenaya taşıdı. Anadolu Efes Grup Kurumsal İletişim, İlişkiler ve Sürdürülebilirlik Direktörü Selda Susal Saatçi, şirketin 2022 yılında Marmara Denizi’nde başlattığı ‘Denize +1 Nefes’ projesiyle biyoçeşitliliğe katkı sunan çalışmalarını katılımcılarla paylaştı.
120’den fazla ülkenin devlet başkanı veya üst düzey temsilcilerinin katılımıyla gerçekleşen BM Okyanus Konferansı, bu yıl 3. kez düzenlendi. Kosta Rika ve Fransa’nın eş başkanlığında Fransa’nın Nice kentinde düzenlenen konferans, sivil toplumdan bilim dünyasına uzanan geniş bir katılımla gerçekleşti. Etkinlikte okyanuslar için ciddi tehdit oluşturan plastik kirliliği, iklim değişikliği, deniz seviyesinin yükselmesi, aşırı avlanma, yasa dışı balıkçılık gibi konularda sürdürülebilir mücadele yöntemleri ele alındı.
2011 yılından bu yana UN Global Compact imzacısı olan Anadolu Efes, sürdürülebilir kalkınma alanındaki faaliyetlerini sürdürüyor. Bu kapsamda, Birleşmiş Milletler 3. Okyanus Konferansı çerçevesinde düzenlenen “Okyanusların Korunması için Ortaklıklar: Akdeniz’in korunması için tüm aktörlerin harekete geçirilmesi” başlıklı özel oturuma, UN Global Compact Türkiye’yi temsilen katılan tek şirket olarak yer aldı. Anadolu Efes Grup Kurumsal İletişim, İlişkiler ve Sürdürülebilirlik Direktörü Selda Susal Saatçi, şirketin Marmara Denizi’nde yürüttüğü “Denize +1 Nefes” projesini uluslararası katılımcılarla paylaştı.
Marmara Denizi’nde mercan türlerinin korunmasına ve deniz biyoçeşitliliğinin desteklenmesine yönelik önemli katkılar sunulan projeyi uluslararası arenada tanıtan Selda Susal Saatçi, konuşmasında “Deniz ekosistemlerinin korunması, çevresel sürdürülebilirliğin yanı sıra toplumsal sorumluluğumuzun da bir parçası. Bu anlayışla, 2022 yılında Deniz Yaşamını Koruma Derneği ile yola çıkarak ‘Denize +1 Nefes’ projemizi hayata geçirdik. Proje ile ‘Denizlerin yağmur ormanları’ olarak nitelendirilen ve yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olan mercanların çoğaltılması, korunması ve Marmara Denizi’ndeki su altı yaşamıyla birlikte biyoçeşitliliğin zenginleştirilmesi için çalışmalar yürütüyoruz. Marmara Denizi; Karadeniz, Ege ve Akdeniz arasında biyolojik bir koridor olması sebebiyle hayati bir öneme sahip.” dedi.
Panelde, okyanus sağlığının kritik bir eşiğe ulaştığı bu dönemde, dönüşüm yaratan ortaklıkların ve yerel odaklı çözümlerin önemi de vurgulandı. UN Global Compact’ın; Ocean Centres ve Ocean Investment Protocol gibi girişimlerle yenilikçi finansman modelleri ve veri paylaşımına dayalı ortaklıklara öncülük ettiği etkinlikte, sürdürülebilir okyanus ekonomisinin mümkün olduğuna dair güçlü mesajlar verildi.
İklim değişikliğiyle mücadelede yerel yönetimlerin rolünü güçlendirmeyi amaçlayan “EU4 Enerji Dönüşümü: Batı Balkanlar ve Türkiye’deki Belediye Başkanları Sözleşmesi” projesi kapsamında düzenlenen Türkiye Final Konferansı, İstanbul’da gerçekleştirildi. Konferansa Bağcılar Belediyesi yetkileri yanı sıra Litvanya, Letonya ile Türkiye’den birçok uzman ve proje ortağı katıldı.
13 Haziran’da Marmara Taksim Otel’de “EU4 Enerji Dönüşümü: Batı Balkanlar ve Türkiye’deki Belediye Başkanları Sözleşmesi” Türkiye Final Konferansı düzenlendi. Programa yerel yönetim temsilcileri, kamu kurumları, uluslararası uzmanlar ve proje ortakları katıldı. İklim değişikliğiyle mücadelede atılan adımlar, enerji dönüşümünün desteklenmesi ve Belediye Başkanları Sözleşmesi’nin (CoM) bölgedeki farkındalığı üzerine değerlendirmelerde bulunuldu. Ayrıca yerel etkinin görünürlüğü ve sürdürülebilirliği gibi başlıklar ele alındı.
İklim ve enerji politikalarımızı kararlılıkla sürdürmeye devam ediyoruz
İklim değişikliğinde yerel yönetimler arasında öncü bir rol oynadıklarını söyleyen Bağcılar Belediye Başkanı Yasin Yıldız, “Paydaşı olduğumuz EU4 Enerji Dönüşümü: Batı Balkanlar ve Türkiye’deki Belediye Başkanları Sözleşmesi”nin hem ilçemiz hem de ülkemiz için hayırlı olmasını temenni ediyorum. Belediye olarak 2017 yılından beri iklim ve enerji politikalarımızı kararlılıkla sürdürmeye devam ediyoruz” dedi.
02:00
News
