39,4396$% 0.24
45,4692€% -0.56
53,4242£% -0.29
4.341,50%1,35
3.427,69%1,22
9.118,41%-4,22
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, belediyenin personel sayısını azaltma yönünde adım attığını belirterek bu süreçteki sorumluluğun Belediye İş Sendikası’nda olduğunu söyledi. Başkan Tugay, Türkiye’de ilk kez yapılacak işe alım sistemini de açıkladı. İstihdam edilecek personelin bir kurul tarafından seçileceğini ve birilerinin yakını olduğu için işe alım yapılmayacağını belirten Başkan Tugay, “Bu benim İzmir halkına verdiğim namus sözüm. Arka planda da bir Halk Komitesi kuracağım. Kurayla seçeceğimiz bir heyet, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin istihdam kurulunun verdiği kararı denetleyecek ve bana raporlayacak. Yanlış varsa müdahale edeceğim. Böyle bir dönemi başlatıyoruz” dedi.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, kent gündemindeki konulara ilişkin basın toplantısı düzenledi. Egemenlik Evi’ndeki Çetin Emeç Toplantı Salonu’nda düzenlenen basın toplantısına yerel ve ulusal basının temsilcileri katıldı. Başkan Dr. Cemil Tugay, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yürüttüğü çalışmalar, toplu iş sözleşmesi süreci, mali yapı ve belediyenin yol haritası gibi konulara ilişkin bilgilendirme yaptı.
“Kamunun şeffaflığına hiç olmadığı kadar çok ihtiyaç var”
Geçen haftalarda yaşanan toplu iş sözleşmesi sürecini hatırlatan Başkan Tugay, “Yaşadığımız dönem, sonrasında bana şunu kesin olarak gösterdi ki; halkımız şeffaf bir yönetim talebinde. Kamunun şeffaflığına hiç olmadığı kadar çok ihtiyaç var. Doğru bilgilerle kamuoyunu aydınlatmak hem de kararları halkla birlikte almamız gerektiğini bir kez daha anlatmak istiyoruz” dedi.
“Aynı taraftayız”
Kendisini çalışanlar ve sendikalarla farklı bir tarafta görmediğini, herkesin kamu adına hizmet yaptığını belirten Başkan Tugay, “Aynı taraftayız. Sendikalar da kendi görevlerini yapmaya çalışıyor. Çalışanlarının haklarını kendi gördüklerini pencereden savunmaya çalışıyorlar. Ben çalışanların haklarını elinden almak için yola çıkmış bir belediye başkanı değilim. Emeklerine sonsuz saygım var. Hepsi benim için çok değerli. Sosyal demokrat insanlarız. Emek harcayan insanların çalışma yaşamlarının belli güvencelerle devam ettirmelerini savunuyoruz. Sendikalar da demokratik bir toplum yapısının vazgeçilmez unsuru. Sendika düşmanlığı yapılmasını reddediyorum. Bunun tarafında değilim, olamam” diye konuştu.
Personel sayısı azaldı
“Hepimizin yüzleşmesi gereken sorunlar ve gerçekler var” diyen Başkan Tugay, “Kamu yöneticilerinin de sendikaların da bazı çalışanların da kısmi olarak hataları var. Herkesin hatalarıyla yüzleşmesi ve ortak çaba içinde olma zamanı. 2019 yılında Aziz Kocaoğlu belediye başkanlığı görevini bıraktığı zaman İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin 26 bin 500 civarında çalışanı vardı. 2024 yılında ben belediyeyi 37 bin 700 çalışanla devraldım. O günden bugüne personel hareketlikleri yaşandı. Ben de sendika yöneticileri ve basında bazı açıklamalar yapan kişilerce ‘Sen de aldın’ diye itham edildim. Şunun anlaşılması lazım; bazı pozisyonlarda personel eksiği ile hizmet yapılması mümkün değil. Örneğin otobüs şoförü azalınca almak zorundasınız. Yoksa seferler düzenli yapılamaz. 37 bin personel olarak aldığım belediyede şu anda 34 bin 218 çalışana sahibiz. Geçen sürede azalttığımız rakamı buradan hesaplayabilirsiniz” ifadelerini kullandı.
“Önlem almak zorundayız”
Konuşmasında bütçe konusuna da değinen Başkan Tugay, göreve geldiği günden bu yana yoğun çaba gösterdikleri konunun tasarruf olduğunu kaydetti. Gereksiz ve lüks harcamalarla ilgili uzun zamandır sıkı tedbirler alındığını kaydeden Başkan Tugay, “Ocak başından itibaren vergi ve SGK borçlarından kaynaklı kesintiler, doğrudan bütçeden yapılmaya başlasa da, neredeyse temel hizmetleri ve sosyal yardımları kısmayarak diğer her konuda tasarruf ederek çalışmaya devam ediyoruz. Temmuz ayında Hazine ve İller Bankası’ndan gelen gelirimiz 3 milyar 800 milyon lira oldu. Onun dışındakiler eser miktarda gelirler. Temmuz ayında bunun 3,5 milyarlık kısmı işçilere, şirket çalışanlarımıza verilecek. Onların SGK ve vergi ödemelerine verilecek. 850 milyonu da memurlara ve kadrolu işçilere verilecek. Bütçe en çıplak haliyle bu. Böylesine bir bütçede bu oran sürdürülemez bir şey. Bunu herkesin görmesi lazım. 3,8 milyarlık gelirin 3,5 milyarını şirketlere ve SGK giderlerine, 850 milyonu memur, sözleşmeli ve kadrolu çalışanlara veriyoruz. Eksideyiz. Önlem almak zorundayız” dedi.
“Herkes bu durumu anlamak ve gereğini yapmakla mükellef”
Toplu iş sözleşmesi sürecine değinen Başkan Tugay, “Sendikayla anlaşmazlığımızın temel noktası şu: Bizim farklı şirketlerde örgütlenmiş olan iki sendikamız var. Birisi DİSK’e bağlı Genel İş Sendikası, diğeri Türk İş’e bağlı Belediye İş Sendikası. Geçen dönem anlaşmazlık yaşadığımız sendika DİSK Genel İş oldu. Temel anlaşmazlık nedeni, ücretin düşük olması değil, bir diğer sendikanın seçimden 5 gün önce imzalanan ve günün gerçeklerinin çok üzerinde ücret artışı gösteren sözleşme oldu. Oradaki artışı biz de istiyoruz dediler. Eşit işe eşit ücret dediler. Biz 6 aydır bu sürecin bu noktaya gelmemesi için yoğun çaba gösterdik. Her şeyden önce Genel İş yöneticilerine bu rakama imza atamayacağımı, atarsak yükün altından kalkamayacağımızı ifade ettik. Onlar ısrarla aynı noktada kaldılar. Ondan sonra Belediye İş Sendikası’nın hem şube yöneticileri hem de genel başkanıyla görüştük. ‘Size vaat edilmiş olan artışlar hem belediye bütçesini zorluyor, hem de diğer sendikanın aynı şeyleri talep etmesine neden olduğu için bizi anlaşılmaz noktaya götürüyor. Siz ve sendikanızın yöneticisi olan herkes bu durumu anlamak ve gereğini yapmakla mükellef’ dedik. Ama ne yazık ki ne İzmir’deki şube yöneticilerinden ne de genel başkandan olumlu bir sonuç aldık. Bir hukuk yoluna başvurduk. Bizden önce yapılan sözleşmenin güncellenmesi için uyarlama davası açtık. Bu tür süreçlerde mahkemeler işveren ve sendika arasında müdahil olmuyorlar. Bu nedenle de beklediğimiz sonucu alacağımızı düşünmüyorum” diye konuştu.
“İşten çıkarılacak arkadaşlarımızın sorumlusu sendikadır”
Belediye İş Sendikası’na bu durumun düzelmemesi halinde bazı çalışanlarla yollarının ayrılması gerekeceğini ifade ettiklerini ve olumlu bir dönüş olmadığını söyleyen Başkan Tugay, “Mevzuata dayalı hakkımızla bir ay öncesinden bildirimde bulunduk. Bin 30 civarında çalışanla yollarımızı ayırmak için resmi prosedürü yerine getiriyoruz. Eğer Belediye İş Sendikası belediyeyi ve halkı düşünmeden, içinde kendi ekmeklerini kazandıkları kurumu düşünmeden ısrarla bu anlayışsız noktada olurlarsa, bundan sonra işten çıkarılacak arkadaşlarımızın sorumlusu sendikadır. Sendika, belli çalışanların daha yüksek ücret alması için bir grup çalışanı feda ediyor. Bu arkadaşlarımız işlerine devam etsinler istiyorlarsa, bu anormal artıştan vazgeçmeleri gerekiyor. Sorumlu bir tutum içine girmeleri gerekiyor. Başka türlüsü mümkün olmadığı için, elimizde yapacak başka bir şey kalmadığı için, çaresiz kaldığımız için bazı çalışanlarımızın işlerine son vermek zorunda kalacağız. Belediye İş Sendikası’nda örgütlü çalışan arkadaşlarımız açısından şu an en düşük maaş 80 bin lira civarında. Eylül ayından itibaren 130 bin liraya erişecek. İşveren maliyeti açısından şu an çalışan başına 140 bin civarında. Eylülden sonra 185 bin 500 lira civarına çıkacak. Bizim kurum olarak bunu kaldırabilmemiz mümkün değil. Ben ve arkadaşlarımız, büyük üzüntülerle bu süreci yaşıyoruz ama sendika bu sorumluluğu almak zorunda” ifadelerini kullandı.
“Böyle anlamsız, iftira niteliğinde suçlama olmaz”
Sendika yöneticilerinin bankamatik çalışan iddialarına da yanıt veren Başkan Tugay, “Benim bildiğim belediyemizde bankamatik yok. Benim bilmediğim birilerini biliyorlarsa, bana bildirsinler hemen çıkarayım. Böyle anlamsız, iftira niteliğinde suçlama olmaz. Bunu kabul etmiyorum. Bu şekilde sorumluluktan kurtulamazlar. Türkiye’de hiç kimsenin almadığı bu maaşları İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne mal ederek ve diğer işçi arkadaşlarımızı mağdur ederek buna sebep olamazlar. Böyle bir hakları yok. Biz bugün İzmir Büyükşehir Belediyesi’ni ayakta tutmak, hizmetleri sürdürmek, bu zor ortamda İzmir’e yakışır bir belediye hizmeti sürdürmek durumundayız. O nedenle başka çaremiz kalmadığı için bu kararı almak durumunda kaldık” şeklinde konuştu.
Türkiye’de ilk kez yapılacak sistemi açıkladı
Halkın çağrısına karşılık bazı kararlar aldıklarını ifade eden Başkan Tugay, “Bundan sonra İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bir personel asla herhangi partiden olduğu için alınmayacak. Herhangi birinin yakını olduğu için, üst düzey siyasetin, bürokratın yakını ya da referansı var diye alınmayacak. Bu benim İzmir halkına verdiğim namus sözüm. Bundan sonra İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bir personel alınacaksa mutlaka ihtiyaç olduğu için alınacak. Bundan sonra belediye başkanı hiç kimsenin alımına karışmayacak. Belediye içinde çalışacak bölümün sorumlusu olan arkadaşlarımız, onlara eşlik edecek insan kaynakları personelimizin de olduğu bir komisyonun değerlendirmesiyle işe alım yapılacak. Hangi pozisyon için ihtiyaç varsa başvuru o komisyon tarafınca adil şekilde değerlendirilecek. En başarılı olacağına inandığımız insanı işe alacağız. Bununla da kalmayacağız. Zannediyorum Türkiye’de ilk kez olacak. Dünyada örneği var mı bilmiyorum. Arka planda da bir halk komitesi kuracağım. Kamuda insan kaynakları konusunda deneyimi olan bir havuz oluşturacağız. Halka ilan edeceğiz. İnsanlar gönüllü olarak başvuracak. Oradan kurayla seçeceğimiz bir heyet, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin istihdam kurulunun verdiği kararı denetleyecek ve bana raporlayacak. Yanlış varsa müdahale edeceğim. Böyle bir dönemi başlatıyoruz. Türkiye’ye de örnek olmasını umuyorum. Başka türlü bu yanlışlardan kurtulamayacağız. Her tür harcama, bütçemizdeki detaylar halkımızla paylaşılacak. İzmir Büyükşehir Belediyesi hiçbir bilgiyi gizlemeyecek, saklamayacak” duyurusunu yaptı.
“Sendika yöneticilerinin yakınlarının da tamamını işten çıkaracağız”
Sendikalara da çağrıda bulunan Başkan Tugay, “Halkımızın da düşünceleri olarak hatırlatma yapmak istiyorum; adil olun. Türkiye’de sadece İzmir yok. Tek kurum İzmir Büyükşehir Belediyesi değil. Tunceli Belediyesi’nde işten atılan işçiler ‘sendikalar sahip çıkmıyor’ diye isyan ediyor. Siyasi saiklerle işten çıkarılmış binlerce insan var. Onlarla ilgili de konuşmalısınız. Sadece içinde bulunduğumuz durumun fırsatlarından faydalanarak belediyelere de yakınlarınızı sokmaya çalışmamalısınız. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde çalışan, özellikle geçen 5 yılda işe alınmış sendika yöneticilerinin yakınlarının da tamamını işten çıkaracağız. Hiçbiri çalışmayacak. Bu benim görevim, halkımız benden bunu istiyor. Bundan sonra nasıl böyle bir şey yapılmasına izin vermeyeceksek bundan önce yapılmış hatalarla ilgili de üzerimize düşeni yapacağız” sözlerine yer verdi.
“Elle tutulur bir suçlamaya neden olacak kanıt yok”
Cumhuriyet Halk Partisi kurultayının iptali ile ilgili açılan davaya ilişkin de değerlendirmede bulunan Başkan Tugay, şöyle konuştu: “İnsanlar adımın neden geçtiğini bile anlayamadı. Eklerini saymazsak 40 sayfalık iddianamede sadece kurultay delegesi seçilmiş kişi benim adımı geçiriyor ve ‘Bir şey yaptığını duydum’ diye bir ifade… ‘Para dağıttıklarını duydum’ diye… Görmedim, kanıtım yok, sadece duydum… İddianamenin tamamında böyle diyorlar. İddianamenin tamamında ‘duyum’ gibi lafların dışında bir şey yok. Elle tutulur bir suçlamaya neden olacak kanıt yok. İftiracı olduğunu düşündüğüm bir kişinin bulaştırmaya çalıştığı bir çamur var. O kişiyle ilgili iftira ve manevi tazminat davası açtık. Bir cümlelik savunmasında yine sadece ‘duydum’ diyor. İzmir halkı merak etmesin, Cumhuriyet Halk Partili yoldaşlarım kesinlikle bu düşünce içine girmesin. Ben tertemiz bir çaba ile bugünlere geldim. Bundan sonra da ne kendimi ne de temsil ettiğim değerleri kirletmeye niyetim var. Hiçbir usulsüz davranışın, yolsuzluğun içinde olmadım. Cumhuriyet Halk Partisi kurultayının da öyle bir ortamda olmadığına eminim. Bizler parti yönetiminde değişim istedik. Bunu aslında halk istedi. Üzerimize düşeni yaptık. Yaşananlar herkesin gözü önündedir. İnandığımız mücadeleyi yapmaya devam edeceğiz. Eğilip bükülmeye niyetimiz yok ama halkımızın desteğine çok ihtiyacımız var. Herkes bu süreçte siyasetçisine de hukukçusuna da kamu yöneticisine de sahip çıkmalı. Yargı mensuplarımızın saygın insanlar olduğuna hiçbir şüphem yok. Adil kararlar vereceklerine inanıyorum. Önümüzdeki dönem bu ülkeye kimin sahip çıktığı ve kimin yok etmek istediğiyle ilgili süreci takip edeceğimiz bir süreç olacak. Doğru tarafta kalacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın.”
“Türkiye’de en yüksek ücreti veren belediyenin yüzde 40 üstünde”
Açıklamaların ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Başkan Tugay, Cumhuriyet Halk Partisi genel merkezinin personel ile ilgili sürece dair tutumuyla ilgili soruya, “CHP Genel Merkezi, sendikal haklara, çalışanların haklarına, işçilere, işçilerin ücret politikalarına çok duyarlı. Buralarda partinin yanlış yorumlanmasını istemiyorum. Ama bütün bu rakamlarla İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bir haksızlık yapıldığını baştan beri gördüler. O nedenle üstümüzde hiçbir baskı kurulmadı. CHP’li belediye başkanlarının hiç değilse Türkiye’deki belediye başkanlarının üçte biri beni aramıştır. Kendilerindeki ücretleri söylediler. Şu an verdiğimiz rakamlar, Türkiye’de en yüksek ücreti veren belediyenin yüzde 40 üstünde. Bu maaşları kimseye fazla görmüyoruz. Ama asgari ücretler, memurlar açısından da bir denge problemi var. Kendi bütçemize baktığımızda bunu sürdürülemez görüyoruz. İstiyoruz ki, enflasyon da olmasın, alım gücü de düşmesin, biz de her zaman verebildiğimizin en üstünü verelim. Ülkenin bu kötü ekonomik tablosunda İzmir Büyükşehir Belediyesi bütçesi altüst olsun, hizmet yapmayalım diyemiyorum. Bu yükü beraber taşımamız gerektiğini söylüyoruz” ifadelerini kullandı.
“Bu siyaset fırsatçılığına çok tepkiliyim, çok rahatsızım”
Sürece ilişkin İzmirlilerin tepkisine ilişkin soruyu yanıtlayan Başkan Tugay, “İzmirliler sizlerin de takip ettiği gibi sadece sorumlu bir belediye başkanı tutumu içinde olmamı saygıyla karşılıyor ve destekleyici tavır içindeler. Bu durumu kendi siyasetleri açısından bir fırsata çevirmek isteyen bazı siyasi güçler var. Hatta birebir belediye önündeki işçileri kışkırtmaya çalışan bazı partiler oldu. Bunları sorumsuz olarak nitelendiriyorum. Kamu sorumluluğu, devlet sorumluluğu, halkına karşı sorumlulukları olması lazım. Verdiğimiz rakamların düşük olduğunu iddia eden varsa, diğer belediyelerde verilen rakamlarla bize gelsinler. Neden onların bizden düşük aldığını açıklasınlar. Neden bu fedakârlığı sadece İzmir yapıyor? Neden sadece İzmir Büyükşehir Belediyesi yapıyor? Bunu açıklasınlar. Bu siyaset fırsatçılığına çok tepkiliyim, çok rahatsızım. İzmir gibi kamuoyunun bilinçli olduğu, böyle konularda duyarlı olduğu bir şehirde yaşıyoruz. O nedenle bu şehrin belediye başkanı olmaktan onur duyuyorum” ifadelerini kullandı.
“Görevden ayrıldıkları zaman hizmette aksama olmayacağını düşündüğümüz kişileri çıkacağız”
Sendika yöneticilerinin yakınlarının belediyede istihdam edilmesine ilişkin soruya yanıt veren Başkan Tugay, “Tespitlerimizi yaptık. Herhangi bir adaletsizlik yapmak istemiyorum. Çalışanlar arasında gerçekten ihtiyacımız olan arkadaşlarımız olabilir. Çıkarılacaklar konusunda net bir rakam söylemeyeceğim. Ama net bir sorun var. Bu sorunu gidereceğiz. Görevden ayrıldıkları zaman hizmette aksama olmayacağını düşündüğümüz, bazı pozisyonlarda atıl gibi görünen performans açısından belediyeye fazla katkısı olmadığını düşündüğümüz kişileri çıkaracağız” dedi.
“Herkesin zihniyetini değiştirmesi lazım”
Çalışan sayısının 30 bini aşmaması gerektiğini söyleyen Başkan Tugay, “İşe devam pirimi ve rapor almama primini Genel İş ile yaptığımız sözleşmeden çıkardık. Belediye İş Sendikası’nın sözleşmesinde işe devam pirimi ve rapor almama primini ne yazık ki sürdürüyor. Önümüzdeki ocak ayından itibaren onlarla olan toplu iş sözleşmesi sürecinde oradan da kaldıracağız. Ama gönül istiyor ki bu adaletsiz primi o gün gelmeden bugün kaldırsınlar. Bunları da onlardan bekliyoruz. Bu Belediye İş’in koyduğu bir şey, Genel İş de takip ediyor” şeklinde konuştu.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
Başkan Tugay: Bilinçli olmalı, güzel bir ülke için hep birlikte çalışmalıyız