38,4897$% 0
43,8716€% -0.06
51,2670£% -0.85
4.095,45%-0,23
3.306,59%-0,31
9.106,69%-1,28
ANKARA-BHA
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) 30. yılını kutladığı bu özel sayısında, kadına yönelik şiddetle mücadelenin medyada nasıl ele alındığına dikkat çekiyor. Şiddetin normalleştirilmesine karşı güçlü bir duruş sergileyen Üst Kurul, medya kuruluşlarının etik yayıncılık anlayışını benimseyerek topluma rehberlik etmesi gerektiğine vurgu yapıyor. Bu kapsamda, RTÜK tarafından geliştirilen “Medyada Kadına Yönelik Şiddetle Mücadeleye İlişkin Etik İlkeler”de medyanın ortak bir dil geliştirerek sorumluluk bilinciyle hareket etmesinin önemini ortaya koyuyor.
RTÜK İletişim Dergisi’nin 7. sayısında “Kadına Yönelik Şiddetle Mücadelede Medyanın Dili”nden “Kamu Yayıncılığında Kadına Yönelik Şiddetle Mücadelede Haber Etiği”ne, “RTÜK’ün 30. Kuruluş Yıl Dönümü Vesilesi ile Yürütülen Faaliyetler”inden “KADEM’in Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Yaklaşımı”na kadar birçok farklı perspektiften hazırlanmış yazılarla, bu önemli konuya dair derinlemesine bir bakış açısı sunuluyor. KADEM Vakfı Mütevelli Heyet Başkanı Sayın Sümeyye Erdoğan Bayraktar, TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Başkanı Sayın Çiğdem Erdoğan ve pek çok değerli akademisyen, gazeteci ve uzman, bu sayıya katkı sağlayarak, kadına yönelik şiddetle mücadelenin toplumsal boyutları hakkında önemli görüş ve önerilerde bulunuyor.
Kadına yönelik şiddet, yalnızca bir toplumsal sorun olmanın ötesinde, küresel bir insan hakları krizidir. Kadın ve Demokrasi Vakfı (KADEM) Mütevelli Heyet Başkanı Sümeyye Erdoğan Bayraktar, derginin yedinci sayısında kaleme aldığı “Kadına Yönelik Şiddet: Küresel Bir İnsanlık Sorunu” adlı makalesinde, şiddetin sadece fiziksel boyutla sınırlı olmadığını, psikolojik ve sözlü şiddetin de toplumda derin etkiler meydana getirdiğini vurguluyor. Erdoğan Bayraktar, şiddetin önlenmesinde en etkili çözümün eğitim ve ailede güçlü iletişim becerilerinin oluşturulması olduğunu belirterek, kadına yönelik şiddetin küresel ölçekteki mücadelesinin önemine dikkat çekiyor. KADEM’in, ulusal ve uluslararası platformlarda yürüttüğü farkındalık çalışmaları, kadına yönelik şiddetle mücadelenin toplumsal dönüşüm için kritik bir adım olduğunu gösteriyor.
Türkiye’deki yasal tedbirler ve destek sistemlerinin güçlendirilmesi, kadına yönelik şiddetle mücadelede önemli bir dönüm noktası oluşturuyor. KADEM, kadına yönelik şiddetin medyadaki yansımalarına da dikkat çekerek, dizilerdeki şiddet sahnelerinin normalleştirilmesine karşı “Şiddete Seyirci Kalma” sloganlı kampanyasını başlatıyor. Kadınların, şiddete uğradığında yalnız olmadıklarını bilmesi gerektiğini belirten Erdoğan Bayraktar, devletin ve sivil toplum kuruluşlarının birlikte hareket ederek bu sorunu kökünden çözebileceğini ifade ediyor.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu (KEFEK) Başkanı Çiğdem Erdoğan, “Kadına Yönelik Şiddetle Mücadelede Medyanın Dili” isimli makalesinde kadına yönelik şiddetle mücadelede medyanın kritik rolünü ele alıyor. Erdoğan, medya organlarının kullandığı dilin şiddeti normalleştirmemesi ve toplumsal kalıpları pekiştirmek yerine eşitlikçi bir temsili desteklemesi gerektiğinin altını çiziyor. Medyanın sadece gerçeği yansıtan pasif bir aktör olmamakla birlikte, aynı zamanda bireyleri ve toplumun genelini değiştirme ve tasarlayıp dönüştürme gücüne de sahip olduğunu belirten Erdoğan, şiddet mağdurlarının yaşadığı zorlukların ve alınan yaptırımların daha fazla gündeme getirilmesi gerektiğini belirtiyor.
Erdoğan, bu çağrısını yaparken medyanın toplumsal farkındalık oluşturmadaki gücüne de değiniyor. Kadına yönelik şiddetle mücadelede, şiddet olaylarının ele alınış biçiminin toplumsal algıyı şekillendirdiğini ifade eden KEFEK Başkanı, medya içeriklerinin sorumlu bir dil kullanarak şiddeti normalleştirmemesi gerektiğini vurguluyor. Ayrıca şiddetle mücadelede medyanın gücünden yararlanmanın, bu sorunun çözümü adına önemli bir adım olacağına dikkat çekiyor.
Gaziray’da kullanılacak ilk milli banliyö tren seti raylara çıktı